Dün gece karıma ve kızlarıma yalan söyledim. Onlara ailesi İsveç'te tren kazasında ölmüş bir yetim olduğunu söyledim. | Open Subtitles | لقد كذبت على زوجتي وبناتي الليلة الماضيه, وأخبرتهم بأنك يتيم وأن والديك قد قتلوا في حادث قطارالرصاصة في السويد |
Olmaz, Ezra'ya zaten yalan söyledim. Bir de hırsızlık yapamam. | Open Subtitles | لا، لقد كذبت على ايزرا لا أريد أن اسرقه ايضاً |
Senin için herkese yalan söyledim. Şimdi onu öldürecek misin? | Open Subtitles | لقد كذبت على الجميع من أجلك والآن تود قتله ؟ |
Öyle ki Rajiv o yüzde doksanın içinde. Bana yalan söyledin, değil mi? | Open Subtitles | اذا راجيف من التسعين بالمائة و لقد كذبت على.. |
Bana yalan söyledin, Libby'ye de yalan söyledin bu yüzden düşüncelerin beni hiç ilgilendirmiyor. | Open Subtitles | لقد كذبت على و أعرف أنك قد كذبت على ليبى لذا سامحنى لو أنا لم أستطع أن أحقق لك ما كنت تريده |
Bir federal ajana yalan söyledi. Bu bir suç. | Open Subtitles | لقد كذبت على عميلة فيدرالية، تلك جريمة |
Bakın, federallere yalan söyledim, bundan da hayatımın bir yılını kaybettim. | TED | لقد كذبت على المحققين الفدراليّين و فقدت سنه من حياتي بسبب ذلك. |
Bir rahibeye yarı çıplak hâlde yalan söyledim. | Open Subtitles | لقد كذبت على الراهب وأنا نصف عار أرجوك ، 6: |
Sen hariç, sikik bir hacı hariç her bir insana yalan söyledim. | Open Subtitles | لقد كذبت على الجميع بأستثنائك ايها اللعين |
Dün gece karıma ve kızlarıma yalan söyledim. | Open Subtitles | لقد كذبت على زوجتي وبناتي الليلة الماضية |
Sanırım kavanoz hakkında da kendime yalan söyledim. | Open Subtitles | لقد كذبت على نفسي للتو بشأن فتحي لبرطمان مُربى |
Kocama yalan söyledim. Çocuklarıma da yalan söylettim. | Open Subtitles | لقد كذبت على زوجي وجعلت أبنائي يكذبون أيضا |
FBI'a yalan söyledim ve gerçeği biliyorlar. | Open Subtitles | لقد كذبت على مكتب التحقيق الفيدرالي وهم يعرفون هذا |
Kalp krizi geçirme, Earl. Polise daha önce yalan söyledim. | Open Subtitles | "لا تُصب بنوبة قلبية يا "ايريل لقد كذبت على البوليس من قبل |
Bu kıza yalan söyledim. | Open Subtitles | لقد كذبت على هذه الفتاة المسكينة. |
- Evet yapıyorsun. Daha iyi hissetsin diye Warren Granger'ın annesine yalan söyledin. | Open Subtitles | لقد كذبت على والدة وارن جرينجر لكي تجعلها تشعر بحال أفضل |
Teddy'ye yalan söyledin, Chuck'a yalan söyledin ve hepsinden önemlisi kendine yalan söyle | Open Subtitles | لقد كذبت على تيدي وتشاك والأسوأ من ذلك، كذبت على نفسك |
Ne kadar borcun olduğu hakkında yalan söyledin. | Open Subtitles | لقد كذبت على عندما قلت لي كم من المال انت مدين بة. |
yalan söyledin. Ekibime yalan söyledin. Emma'ma yalan söyledin. | Open Subtitles | لقد كذبت على و كذبت على طاقمي و كذبت علي ايما خاصتي |
- Margaret Thatcher'ın asla yalan söylemediği gibi. - Bana baştan bu yana yalan söyledin. | Open Subtitles | كأن مارجريت تاتشر لم تكذب ابدا _ لقد كذبت على منذ البدايه |
- Etmeliydin. Ulusal kanalda yalan söyledi. | Open Subtitles | لقد كذبت على التلفزيون الوطني |