Dün üzerinde açık yeşil noktalar olan sarı bir bluz giydiğinizi fark ettim. | Open Subtitles | لقد لاحظت أنك قد ارتديت بلوزة صفراء ذات نقط خضراء بالأمس |
Ağzını oynattığını ama bir şey çıkmadığını fark ettim. | Open Subtitles | لقد لاحظت أنك تحركي فمك من دون أن تخرجي أي صوت |
Ona yardımcı olacak şeyleri hemen söylemeyeceğini fark ettim. | Open Subtitles | لقد لاحظت أنك لا تستطيع أن تترك الموضوع بسرعة من أجل أن تساعدها |
Öğle yemeğini hep evden getirdiğini fark ettim. | Open Subtitles | لقد لاحظت أنك دائما تقديم وجبات الغذاء المطبوخ في البيت. |
En çekici olanı seçtiğini fark ettim. | Open Subtitles | لقد لاحظت أنك تتصيد اجمل واحدة |
Scott, bugün ödevini getirmediğini fark ettim. | Open Subtitles | سكوت" لقد لاحظت أنك لم" تسلم ورقتك اليوم |
Aynayı tamir ettiğini fark ettim. | Open Subtitles | لقد لاحظت أنك تجيد أصلاح المرآة. |
Nick ile çalışmakta sıkıntılar yaşadığını fark ettim. | Open Subtitles | لقد لاحظت أنك متورط بالعمل مع نيك |
Yeni fark ettim sanki böyle... - Kes söyle konusmayi. | Open Subtitles | لقد لاحظت أنك ... |
Yeni fark ettim sanki boyle... - Kes soyle konusmayi. | Open Subtitles | لقد لاحظت أنك ... |
Jake'le birlikte olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | لقد لاحظت أنك مع (جايك) |