Sana yardım ettiğim için benden şüpheleniyor Şimdiye kadar dört saldırıdan kurtuldun. | Open Subtitles | لو أنهُ شكاك، فإن ذلك لأنني كُنت أساعدكِ لقد نجوتِ من أربع محاولات لقتلكِ |
Kafana sıktılar kurtuldun, Tanrı bilir nasıl? | Open Subtitles | لقد نجوتِ من رصاصة بالرأس القدير وحده يعلم كيف حدث ذلك |
Olaylara bak, kıç suratlıktan kurtuldun, neredeyse boğuluyordun Morrison'daki mobilya dükkanını baştan aşağı yeniden düzenledin. | Open Subtitles | انظري إلى الحقائق , لقد نجوتِ من انتفاخ الوجه , ومن قرب الغرق ( رتبتِ ثانياً قسم الأثاث كلياً في ( ماريسون |
Ama yine de başardın. | Open Subtitles | لكنّكِ فعلتِها بأيّ حال لقد نجوتِ من الأمر |
Daha kötüsünden kurtulmayı başardın. | Open Subtitles | لقد نجوتِ من الأسوء |
- Austin'e gitmemekle ucuz kurtuldun. | Open Subtitles | لقد نجوتِ بشأن عدم ذهابكِ لـ محطّة (أوستن). |
Austin'e gitmemekle ucuz kurtuldun. | Open Subtitles | لقد نجوتِ بشأن عدم ذهابكِ لـ محطّة (أوستن). |
Sen zekânla, içgüdülerinle her şeyden sağ kurtuldun. | Open Subtitles | ...لقد نجوتِ من كل شيء بذكائكِ وحدسكِ |
Jill, başardın. | Open Subtitles | لقد نجوتِ , (جيل) |
- Hayatta kalmayı başardın! | Open Subtitles | ـ لقد نجوتِ! |