Ölü kızın ailesiyle bir konuşsam iyi olacak. Yorkshire'dan az önce geldiler. | Open Subtitles | حسناً يجب أن أذهب و أتحدث مع والدي الفتاة الميتة , لقد وصلوا للتو من يوركشاير |
Postayla geldiler. İstersin diye düşündüm. | Open Subtitles | لقد وصلوا عبر البريد الإلكتروني، واعتقدت بأنكِ تريدينهم |
Bak, Buradalar ve seni arıyorlar. - Aileni de kaçırdılar. | Open Subtitles | لقد وصلوا وهم يبحثون عنك الآن لقد إختطفوا عائلتك |
Biliyorum, Buradalar. Demin bir araçtan indirildiler. - Nerdesin sen? | Open Subtitles | أعلم، لقد وصلوا إلى هنا، لقد رأيتهم ينزلون عبر هذا الزقاق. |
Onu sizden önce aldılar. Bizi yendiler Albay. | Open Subtitles | لقد وصلوا إليه أولا ، لقد ضربونا كولونيل |
Takım lideriyle şimdi görüştüm. Oraya dün gece vardılar. Şimdi toparlanıyorlar. | Open Subtitles | للتّو قد تحدّثت إلى قائد الفريق، لقد وصلوا ليلة البارحة، والآن يتجمّعون. |
Sana ulaştılar. Seni satın aldılar. | Open Subtitles | لقد وصلوا إليك إنهم قاموا برشوتك |
Seni ele geçirmişler. Kimseye güvenemeyiz beyler. | Open Subtitles | لقد وصلوا إليك لا نستطيع الوثوق بأحد يا أصدقائي |
geldiler. Yapamam, sonsuza dek bu dünyada mahsur kalırım. | Open Subtitles | لقد وصلوا لا أستطيع سأحاصر في هذا العالم للأبد |
Daha yeni geldiler, ama kimseyi tanımıyorlar. | Open Subtitles | لقد وصلوا لتوهم ولكنهم لا يعرفون أحدا هنا |
Evet, Doktor Haydock. Akşam geldiler. Fotoğraf çekiyorlar, çizim yapıyorlar. | Open Subtitles | لقد وصلوا بالأمس ويقومون بأخذ الصور وعمل الرسومات |
Buraya geç geldiler. O gece onunla konuşmaya başladılar. | Open Subtitles | لقد وصلوا إلى هناك بنفس الليلة التي ذهب ليتحدث معها |
Az önce geldiler ve ben daha uyanamadım. | Open Subtitles | لقد وصلوا للتو قبل قليل و انا مازلت لم اشبع منه |
Özür dilerim, Buradalar. Ama dışarıda kalmışlar. | Open Subtitles | أنا آسفة .لقد وصلوا, لكنهم ليسوا في القاعة |
- geldiler. Buradalar. Gitmeliyiz. | Open Subtitles | -إنهم هنا, لقد وصلوا إلى هنا, علينا الذهاب |
Bak, Buradalar ve seni arıyorlar. | Open Subtitles | لقد وصلوا وهم يبحثون عنك الآن |
Beni üniversiteden aldılar. | Open Subtitles | لقد وصلوا لي عن طريق الكلية |
Tokyo'daki gelişme durdurulabilirse bunun tüm ülkedeki rakunlar için son derece olumlu olacağı sonucuna vardılar. | Open Subtitles | لقد وصلوا الى قرار هو اذا استطاعوا ايقاف تطور مدينة طوكيو فانها ستكون نتيجة ممتازة لجميع الراكون حول المنطقة لكن كان عليهم ان يقرروا من يذهب |
Randevu noktasına vardılar müdürüm. | Open Subtitles | لقد وصلوا الى نقطة المقابلة ايها المدير |
Onlar, karısı vasıtasıyla ona ulaştılar. | Open Subtitles | لقد وصلوا إليه عبر زوجته كما أظن |
Ona benden önce ulaştılar. | Open Subtitles | لقد وصلوا إليه أولًا |
Seni de ele geçirmişler. | Open Subtitles | لقد وصلوا لك أيضاً |
Seni de ele geçirmişler. | Open Subtitles | لقد وصلوا لك ايضا |