Eula, bütün çamaşır sepetlerini benimle bölüşmeye söz vermiştin, adil ve eşit! | Open Subtitles | ايولا ، لقد وعدتني أن تتقاسمي معي في كل سلة غسيل بالعدل |
Bana zararsız olduğunu söylemiştin. Kaza olmayacak diye söz vermiştin. | Open Subtitles | لقد وعدتني بأنه سيكون مربحاً وانه لن تكون هنالك مشاكل |
Teklifi kurula götürme vakti geldi. Kahretsin ya, söz vermiştin. | Open Subtitles | حان الوقت لتقديم هذا الاقتراح إلى المجلس اللعنة، لقد وعدتني |
Hadi anne, bana söz verdin. Biliyorum, ben berbat bir anneyim. | Open Subtitles | هيا يا أمي لقد وعدتني أنا أعلم و أنا أم مريعة |
Bunu keseceğine söz verdin. Bir daha yapmayacağım demiştin. | Open Subtitles | لقد وعدتني ان تتوقف ، وان هذا لن يحدث ثانية |
O günün yaklaştığına inanıyorum. Kendisi benimle evlenmeye söz verdi. | Open Subtitles | أنا متأكد أن هذا اليوم أصبح فى المتناول لقد وعدتني لتوها بالزواج مني |
Bakmayacağına söz vermiştin! | Open Subtitles | لقد وعدتني لن تنظر اوه جو لقد لويت كاحلي |
Aleyhindeki suçlamaları kapattığımda söz vermiştin. | Open Subtitles | عندما أحضرت لك عفو من التهم الموجهه إليك لم يكن سهلا لقد وعدتني |
Bu ne karışıklık. Bugün tadilatı bitireceğine söz vermiştin. | Open Subtitles | يالها من فوضى، لقد وعدتني أن تنهي إعادة الترميم اليوم. |
Mektup yazacağına söz vermiştin. | Open Subtitles | أنت حتّى لم تخبرني. لقد وعدتني أن تكتب لي. |
Beni hayvanat bahçesine götüreceğine söz vermiştin. | Open Subtitles | لقد وعدتني ان تاخذني الى حديقة الحيوانات الموجوده في مركز المتنزه |
Bakmayacağına söz vermiştin! | Open Subtitles | لقد وعدتني لن تنظر اوه جو لقد لويت كاحلي |
Dilini öğrenmek istiyorum. Bana öğreteceğine söz vermiştin. | Open Subtitles | أريد أن أتكلم لغتك لقد وعدتني أن تعلمني إياها |
İşi bitirdikten sonra gideceğine söz vermiştin. Gidecektim. | Open Subtitles | لقد وعدتني بذلك بعد أن فعلنا الذي فعلناه أنك ستغادر بطريقتك المرحه |
Şu televizyona bakmayı bırakıp beni tatile götürmeye söz vermiştin. | Open Subtitles | لقد وعدتني أن تتوقف عن مشاهدة التلفاز وتأخذني بعطلة |
Buraya gelmemi istediğinde söz vermiştin. | Open Subtitles | اتعلم عندما طلبت مني المجئ هنا من اجلك, لقد وعدتني بأني لن اكون من السيدات الاتي يبحثون عن اراضي |
Onu görür görmez, hastaneye döneceğine söz verdin. | Open Subtitles | لقد وعدتني أنه بعد رؤيتها ستعود إلى المستشفي |
Son sefer için "bu son" demiştin. Bana söz verdin. | Open Subtitles | لقد قلت ان المرة الاخيرة هيا الاخيرة لقد وعدتني |
Sırrımı tutacağına dair bana söz verdin nasıl yapacağını kendin bulman gerek. | Open Subtitles | لقد وعدتني أن تكتم سري عليك فقط إيجاد طريقة لذلك |
Hayır hanımefendi. Gözleme yapacağına söz verdin. Yemeden gitmem. | Open Subtitles | لا، يا إمرأة ، لقد وعدتني بالفائر المحلاة و لن أخرج من هنا حتى أحصل عليهم |
Bir keresinde doğum günümde buz pistine götüreceğine söz verdi. | Open Subtitles | لقد وعدتني مره ان نذهب للتذحلق على الثلج |
Bana söz verdiniz. Bana bu filmin animasyon olmayacağına dair söz verdiniz! | Open Subtitles | لقد وعدتني، لقد وعدتني أن هذا الفيلم لن يكون رسومًا متحركة |
- Biliyorum. - Bana hediye sözü verdi. | Open Subtitles | لقد وعدتني بهدية أعرف ذلك ، لا بأس |
Bana kusursuz Noel sözü verdin ve bu sözünde duracaksın. | Open Subtitles | لقد وعدتني بعيد ميلاد مثالي وسوف تقديمه لنا |