Yarına kadar, Catalina'nın köyüne giden başka otobüs yok. | Open Subtitles | لا يوجد هناك حافلة أخرى ذاهبة لقرية كتالية حتى الغد |
Son günümüz için şarap köyüne gideceğiz ve senin de gelmeni istiyoruz. | Open Subtitles | نحن ذاهبون لقرية النبيذ لأجل آخر يوم مثالي في حياتنا وودت فعلاً قدومك |
Çok seçkin gizli köy Konoha'ya sızacağız. | Open Subtitles | أفضل من في القرية سوف يتسللون لقرية كونوها |
1980'lerde farkettim ki bir Afrika köyünün havadan çekilmiş fotoğaflarına bakarsanız fraktallar görürsünüz. | TED | في الثمانينيات, لاحظت أنه اذا نظرت الى صورة جوية لقرية افريقية, سترى كسريات. |
Ben Saklı Yıldız Köyü'nün temsili Hoshikage'si, Akahoshi. | Open Subtitles | أنا الهوشكاجي البديل لقرية النجم , اكاهوشي |
Normal bir günde merkezden uzak bir köye suyla ilgili konuşmak için gitmiştik ve bir IED bizi cipimizden çıkardı. | Open Subtitles | في يومٍ عابر، اتجهنا لقرية بعيدة بشأن المياه وفجرت عبوة ناسفة سيارتنا الهامفي |
Belli ki Kallunda Kintash'ın infazı bu köyün imhasıyla eş zamanlı. | Open Subtitles | بشكل واضح إعدام كامل لقرية : كالوندا كينتاش قُصِدَ التَزَامُن بإبـادةِ قريتِه |
İnsanları Kuzey rüzgarlarıyla birlikte kasabadan kasabaya dolaşıp eski ilaçları dağıtırlardı. | Open Subtitles | شعبها كان ينتقل مع ...الرياح الشمالية ...من قرية لقرية وحرفتهم هي تحضير العلاج والدواء |
Tamamen buna benzer şekilde başladı, ama bence, görüntünün gücünü asıl farketmem Mısır'da çöp toplama köyüne ilk gittiğimde oldu. 16 yaşlarındayken, annem beni oraya götürdü. | TED | لقد بدأ كل الأمر بتلك الطريقة، لكني أعتقد أنني أدركت حقاً نفوذ الصورة عندما ذهبت لقرية جمع القمامة في مصر. عندما كان عمري 16 عاماً، أخذتني أمي إلى هناك. |
Sanırım orda gördüğüm en önemli tepki açıkçası kendileri bu çöplük köyüne gitmemiş insanlardı, bunun gibi zor şartlarda insan ruhunun inkişaf edebildiğini hiç görmemişlerdi. | TED | واعتقد أن أهم رد فعل رأيته هناك كان في الواقع أن الناس الذين لم يذهبوا مطلقاً لقرية المهملات بانفسهم، الذين لم يشاهدوا مطلقاً روح إنسان قد تزدهر في مثل هذه الظروف الصعبة. |
İnsanların köyüne git. | Open Subtitles | لو أردت الهدوء فعد لقرية الإنسان |
Daha fazlası gerek. Lucius'ın köyüne geri gideceğim. | Open Subtitles | أحتاج للمزيد سأعود لقرية لوشيوس |
Amazon köyüne gidip... onları uyaralım. | Open Subtitles | لنعود لقرية الأمازون ونحذرهم |
Geçmişimi arkada bıraktım ve Salsiccia'nın küçük bir köyüne taşındım. | Open Subtitles | تركت ماضيّ ورائي ، وانتقلت لقرية (سالسيتشيا) الصغيرة |
Duyduğumuza göre bu tarz sahte kutsallar hastalıkları iyileştiriyor bahanesiyle köy köy gezdiriliyormuş. | Open Subtitles | لقد سمعنا بأمر هذه الآثار المقدسة المزيفة تترحل من قرية لقرية يفترض منها أن تشفي المرضى |
Çocuk yetiştirmek için bir köy aldıklarını söylüyorlar. | Open Subtitles | قالوا قديمًأ أنك تحتاج لقرية لتربي طفلًا |
Ama "köy" ya da "dünya" olarak da alınabilir. | Open Subtitles | و لكنها قد ترمز لقرية أو للعالم |
Ve Masai köyünün bir resmi. Bir gece, rejimin askerleri gelir, köyü kuşatır, ve her büyükten bir oğlan çocuğunu okula göndermesini ister. | TED | وممثل لقرية ماساي وفي ذات أمسية، جاء جنود الحكومة، وحاصروا القرية وطلبوا من كل عجوز أن تأتي بطفل الى المدرسة |
Saklı Konoha köyünün Beşinci Hokage'siyim. | Open Subtitles | أنا "الهوكاجي الخامس" لقرية كونوها المخفية |
Bir de Gizli Yağmur Köyü'nün Salamander Hanzo diye bir lideri olması lazımdı... | Open Subtitles | كما أن هناك قائد لقرية المطر المخفية اسمه : هانزو السلمندار |
Bu Gizli Sound Köyü'nün girişi. | Open Subtitles | هذه هو المدخل لقرية الصوت |
Wangari Maathai Kenya'da bir köye gider. | TED | وانجاري ماتهي ذهبت لقرية في كينيا |
Ama sonra, işleri berbat etti. Samara'daki bir köyün kazayla bombalanmasından sorumlu tutuldu. | Open Subtitles | كان مسئولاً عن القصف الخاطئ لقرية في "سماراء". |
Hayır, "İncirli Newtons" adını Massachusetts'te bir kasabadan almıştır. | Open Subtitles | لا "فيغ نيوتنز" نسبة لقرية صغيرة في ماساتشوستس |