Çorba veya kalem gibi bir fikir hayatta benim aklıma gelmezdi. | Open Subtitles | لا يمكنني مطلقاً التفكير بلوحة حساء أو مجسم لقلم |
Sadece kalemim bitmiş, reçeteni yazmak için kalem almam lazım diyecektim. | Open Subtitles | لقد كنت سأقول إن قلمي لا يعمل و إنني أحتاج لقلم آخر لأصف لك جرعتك |
Çavuş, Bana masa üstünden bir kalem gerek. | Open Subtitles | أيّها الرقيب، سأحتاج لقلم من ذلك المكتب هناك |
Yazan bir kalem için sizi rahatsız edebilir miyim? | Open Subtitles | هل تعتقد ل يمكن لك المتاعب لقلم رصاص العمل... |
Lazer işaretçiye ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج لقلم ليزر |
Bir kalem için güzel yer, Poe'nun tüm tozunu yutmuş. | Open Subtitles | مكان جميل بالنسبة لقلم "مناسب جداً لـ"بو |
- Öyleyse kalem lazım olacak. | Open Subtitles | لأنني سأحتاج لقلم لكتابة الألغاز |
kalem gerekiyor, değil mi? | Open Subtitles | تحتاجين لقلم أليس كذلك ؟ |
Tatlım, tatlım bu bir dolma kalem ucu. | Open Subtitles | ...عزيزي ، عزيزي إنها سن لقلم حبرٍ |
kalem bile oluyor. | Open Subtitles | يتحوّل لقلم |
Bir kalem versene. | Open Subtitles | أحتاج لقلم |
Hâlâ kalem mi kullanıyorsun? | Open Subtitles | أحتاج لقلم! |
Lazer işaretçiye ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج لقلم ليزر |