Hava dışarıya o kadar hızlı atılıyor ki bomba patladığında merkezinde durgun bir alan kalıyor. | Open Subtitles | الهواء يتمّ دفعه للخارج بسرعة، ومن ثم عندما تنفجر لقنبلة يكون هناك عمود في المنتصف |
Yol kenarında bir bomba için dua ediyorsun, çünkü sana biraz hareket yaşatıyor! | Open Subtitles | قد يدعون لقنبلة على الطريق لأنهم يشعرون بالإثارة |
Özellikle bilyeler ve çiviler. Ev yapımı bir bomba olduğu belli. | Open Subtitles | الكريات الصغيرة والمسامير، المكونات الأساسية لقنبلة مصنوعة منزليا. |
New York'ta, etki alanı yarım mil olan 5 PSI bombası. | Open Subtitles | خمس إنشات لكل متر مربّع لقنبلة نصف قطرها واحد ميل في نيويورك |
Nükleer bir bombaya kıyasla bu tip bomba oldukça basit bir mekanizma. | Open Subtitles | تحويل مفاعل نووي، لقنبلة قذرة هو جهاز خام إلى حدّ ما |
Naquadria bombasının ilk denemesinde oradaydım. | Open Subtitles | لقد حضرت الأختبار الأول لقنبلة النكوادريا |
Çatıya düşen bir bombanın videosu. Binayı havaya uçurdu. | Open Subtitles | فيديو واحد لقنبلة واحدة تسقط فى مدخنة وتفجر المبنى |
Bir dahaki sefere beni canlı bir bomba ile elimde tetikle bırakırsan, ...büyük bir problemimiz olacak. | Open Subtitles | في المرة التالية التي تتركنى فيها أمسك بمفجّر لقنبلة حية ستكون لدينا مشكلة |
Burada patlamayı bekleyen bomba durumu var. Bahçede bir ceset var. | Open Subtitles | ماهو لدينا هنا هو سيناريو كلاسيكي لقنبلة موقوتة حسنا ؟ |
- bomba kimyasalları. - Az bilinen bomba kimyasalları. | Open Subtitles | ـ المواد الكيميائية لقنبلة ـ المواد الكيميائية لقنبلة متطورة |
Bir model bomba için parça bulmanın ne kadar zor olduğunu görseniz gerçekten şaşırırdınız. | Open Subtitles | وقد تندهش من صعوبة الحصول على أدوات لقنبلة نموذجية. |
Nükleer bomba için çok küçük ama gittikçe yaklaşıyoruz. | Open Subtitles | انها صغيرة جدا لقنبلة نووية، لكننا نتلقى أكثر دفئا. |
Bir model bomba için parça bulmanın ne kadar zor olduğunu görseniz gerçekten şaşırırdınız. | Open Subtitles | وقد تندهش من صعوبة الحصول على أدوات لقنبلة نموذجية. |
Ama dalganın o büyüklükte tekneyi batırabilmesi için nükleer bomba gerekir. | Open Subtitles | ولكنه كان قريب لقنبلة نووية لتكوين هذا الموجة الكبير بما فيه الكفاية لتغرق مركب |
Bu bir karbon bombası etkisi yaratıyor ve devasa karbon salımları tekrar atmosfere çıkıyor. | Open Subtitles | يتحول الأمر لقنبلة كربونية ضخمة تنطلق بالهواء وتطلق انبعاثات كربونية مهولة بالهواء |
Füzyon bombası avını kontrol etmem gerek. | Open Subtitles | أنا فلدي تذهب اطمئنان على مطاردة لقنبلة الانصهار. |
Güvenlik kulübesine kimyasal el bombası şart. | Open Subtitles | لكن ذلك الكشكِ... كشك أمنِ يَبْدو أساسياً لقنبلة كيميائية. |
Ama kötü yanı da onu sadece senin bozabileceğin bir bombaya dönüştürdün. | Open Subtitles | أما النقطة السلبيّة، هي أنّكَ حوّلتها لقنبلة تقدر وحدك على إبطالها |
Ama kötü yanı da onu sadece senin bozabileceğin bir bombaya dönüştürdün. | Open Subtitles | أما النقطة السلبيّة، هي أنّكَ حوّلتها لقنبلة تقدر وحدك على تعطيلها |
Bu, bir anti madde bombasının tetikleme cihazı olabilir. | Open Subtitles | أعتقد أن هذه قد تكون جهاز إطلاق لقنبلة مصنوعة من المادة المضادة |
Peki vazgeçirebilirse meta bombasının sivil zayiatı ne olacak? | Open Subtitles | ولو فعل، ما الأضرار الجانبية لقنبلة خارقة؟ |
Bir bombanın bir videosu, Bay Motss. | Open Subtitles | لقطة فيديو واحدة لقنبلة واحدة فقط |