Seni piç kurusu, eğer senin giydiğin paçavraları giyseydim o kadar utanırdım ki bir deliğe girip ölmeyi beklerdim. | Open Subtitles | أنت لقيط أجرب . . لو أني كنت حبيسا في خرقك الرديئة . .. |
- Genç bayan, orada oturup bana ilk torunumun "piç" olacağını söyleme. | Open Subtitles | سيدة شابة، لا يمكنك الجلوس هناك وتقول لي أول حفيد بلدي هو ستعمل يكون لقيط. |
Belki bizler gibi basit bir piç değildir. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا هو لَيسَ لقيط ضحل مثل نحن الباقونِ. |
Bunu yapan piçi bulduğunda da başka kimsenin bulmamasını sağla. | Open Subtitles | وعند العثور على لقيط الذي فعل هذا، عليك التأكد من أي شخص آخر لا. |
Diğer herkese pislik yapsan da bana iyi davranıyordun. | Open Subtitles | هل كانت لقيط إلى الجميع، وكنت لطيفة معي. |
Ve evi satmak istediğimde kalpsiz bir Şerefsiz olan ben oluyorum öyle mi? | Open Subtitles | وأنا لقيط بلا قلب لأنني أريد أن أبيع شقة؟ |
Ama, oğlunun piç olduğunu söylediği bölümü yakaladım. | Open Subtitles | ولكن لدي لقطات جيدة جداً له وهو يقول أن ابنه لقيط |
piç'in anlamı çok kötü! Sözlük'te okudum! | Open Subtitles | كلمة لقيط لا تعد لفظة مسيئة حتى إنها موجودة بالقاموس |
Ne yazık ki bu onu paranoyak bir piç etmiş. | Open Subtitles | وقد أدى ما عليه للأسف لقيط بجنون العظمة أتقياء. |
Demir Taht'ta bir çocuk oturuyor. Birçok insanın, hakkı olmayan bir piç olduğuna inandığı bir çocuk. | Open Subtitles | فتى يجلس على العرش الحديدي ويظن العديد أنه لقيط لا يملك الحق. |
Bana piç diyen sonraki adamın ellerini keserim! | Open Subtitles | وسوف أقطع يدي الرجل التالي الذي يرميني بأني لقيط. |
Demir Taht'ta bir çocuk oturuyor. Birçok insanin, hakki olmayan bir piç olduguna inandigi bir çocuk. | Open Subtitles | فتى يجلس على العرش الحديدي ويظن العديد أنه لقيط لا يملك الحق. |
Bırakalım, 2093 ne kadar piç olduğunu düşünedursun, ...belki sonunda, bizimle aynı fikirde olduğunu söyler. | Open Subtitles | دع 2093 يفكر كم هو لقيط فعلا، وربما بعد ذلك سوف يقول للجميع بأنه يعتقد ذلك. |
- Şişko puşt. - Siktiğimin şişko piçi. | Open Subtitles | الداعر السمين لقيط السمين اللعين |
Her şeyi burnunu sokan bir pislik olduğum için çocuk şanslı, değil mi? | Open Subtitles | إنّه من حظّ ذلك الولد بأني لقيط لعين، أليس كذلك؟ |
Seni adi Şerefsiz! | Open Subtitles | أنت لقيط حقير عليك اللعنة. |
Yani bu adamı öylesine mi öldürdün adi herif? | Open Subtitles | تعني بأنّك قتلت هذا الرجل بدون مقابل، أنت لقيط مريض؟ |
Anneme fahişe diyorsan ben de bir piçim! | Open Subtitles | تَقُولُ أَنا a لقيط. هو فقط أكثر مِنْ أكاذيبِكَ. هي كَانتْ a عاهرة، |
Sepete bırakılan bir piçsin sen. | Open Subtitles | انت فقط لقيط من سله |
Melez bir piçin evimde büyüyüp servetimde hak iddia etmesine izin veremezdim. | Open Subtitles | لم أقدر على ترك لقيط أصفر يكبر في منزلي ويطالب بثروتنا |
Üstelik seni sevmiştim, Alçak herif. | Open Subtitles | وأنا حَببتُك، أيضاً، أنت لقيط. |
Sen de Bay Mulder diyeceksin, seni havalı puşt. | Open Subtitles | هو السّيد مولدر إليك، أنت لقيط إلتقاط فستق. |
Günün birinde, büyüdüğünde Arayıcı olacak gayrimeşru bir oğlu olacakmış ve o Arayıcı beni öldürecekmiş. | Open Subtitles | ان يوم ما سيتولي العرش ابن لقيط وسيعتلي ليكون الباحث. وان هذا الباحث سيقتلني. |
Onu sevmiyorum. Arkamdan iş çeviren küstah bir soysuz... | Open Subtitles | هو لا يعجبني إنه لقيط متعالي يتكلم من وراء ظهري |
Seni bencil serseri! Ver onu... | Open Subtitles | انت لقيط واثق من نفسك اعطيني هذه |