"لكل هذا" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Tüm bunlara
• Tüm bunların
• Tüm bunları
• Bütün bunları
• Bütün bunlara
• Tüm bu
• Tüm bunlar için
• Bütün bu
• Bunun için
• o kadar
• bütün bunların
• bunların hepsini

Ekonomi üzerindeki bu tehlikeyi gördükten sonra, bu soruna bir çözüm bulmamız gerektiğini düşündüm. Tüm bunlara yaklaşımım bu.
وبالتالي بالنظر إلى هذا الخطر على الاقتصاد، فكرت أننا في حاجة إلى حل لهذا المشكل. هذه مقاربتي لكل هذا.

Tüm bunların anahtarı ise ayrıştırabilecek özellikleri bulmakta.
و المفتاح لكل هذا هو ايجاد المميزات التي تمكنها من الفصل.

Tüm bunları durdurmak için kararlı ve hızlı hareket etmelisin.
عليك أن تتصرف بشكلٍ حاسم وسريع لتضع حدًا لكل هذا.

Pekala. Orada Bütün bunları planlamana kim yardım ediyor canım?
حسناً، و من سيساعدك على التخطيط لكل هذا يا عزيزي؟

Normalde, Doğu dilinin meyvesini aktaracak bir çırağı olurdu, ama sen Bütün bunlara bir son verdin, değil mi?
في العادة الشرق لكان لديها تدريب لتمرر الفاكة من لسانها لكنك وضعت حداً لكل هذا أليس كذلك ؟

İpe asılmayı bıraktım, etrafa bakındım; Tüm bu kar ve buza.
لقد تركت معلقا أنظر الى أسفل لكل هذا الثلج و الجليد

Öyle ama sanırım Tüm bunlar için hazırım.
لكن أتعرف ماذا؟ أعتقد أنني مستعدة لكل هذا, لقد قلت وداعا لأصدقائي

Bütün bu programa yirmi yılı aşkındır fon sağlamaktalar.
وقد قاموا أيضاً بتقديم تمويل لعقدين من الزمان لكل هذا البرنامج.

Bunun için bir sebebim olduğunu hissedebilsem, bir anlamı olsa işte bu, beni iyi hissettirirdi.
ما سيجعلني أشعر بتحسن لو أنني وجدت سبباً لكل هذا لو أن هناك مغزى

Tüm bunlara bakarken fark ettim ki kendimi iyi hissetmiyordum.
ظللت أشاهد طوال الوقت ثم بدأت أشعر بعدم الراحة لكل هذا الأمر

Luc, ben gerçekten... Tüm bunlara hazır olduğumu sanmıyorum.
لوك ، أنا حقًا لا أعتقد أنني مستعدة لكل هذا

Belki de arama ve kurtarma için? Tüm bunların benim için asıl önemli noktası şu ki,
أو ربما القيام بالبحث والإنقاذ؟ الشئ الرئيسي، النقطة الرئيسية لكل هذا بالنسبة لي هو

Yeni bir araba da istiyorum ! Ve Tüm bunların masraflarını şehrin ödemesini istiyorum.
وأريد سيارة جديدة وأريد من المدينةأن تدفع لكل هذا

Tüm bunların parlak bir sonu yoksa, yaptıklarımızın önemi yoksa o zaman bunlar için biz ne yaparız.
إذا لم تكن هناك نهايه مجيده عظيمه لكل هذا إذا لم يكن هنا شىء مهم نفعله إذاً كل هذه الأمور التى نفعلها

Mary Tüm bunları Catherine'i alıp evine götürmek için planladı.
خططت ماري لكل هذا حتى تقبض على كاثرين وترجعها لفرنسا.

Tüm bunları gördükten sonra daha yapılması gereken çok şey olduğunu anladım.
ورؤيتي لكل هذا برهن لي أن هنالك الكثير ما زال علي إنجازه.

Bilgilere erişimleri var ancak Bütün bunları görebilme yetisi olan sadece bendim.
يمكنهم الوصول لكل المعلومات، لكن أنا من كان يملك الرؤيا لكل هذا

İster inan, ister inanma ama beni üzüyor, çünkü bir ara Bütün bunlara bir gün bakıp, gülebileceğimizi sanmıştım.
نوعاَ ما يحزنني ذلك صدق أو لا لأنني اعتقدت عند نقطة ما يوماَ ما قد أنظر خلفي لكل هذا وأضحك

Tüm bu benzerliğin üçüncü bir sebebi olduğunu söylemiştim, bu aslında psikolojik bir sebep.
الآن، سبق وذكرت وجود سبب ثالث لكل هذا التشابه، وهو في الحقيقة سبب نفسي.

Tüm bunlar için üzgünüm, Taggart.
آسف لكل هذا تاكارت حلول ان لا تاخذ الامر على انه شخصي

Mussolini'ye, göreve, Bütün bu saçmalıklara.
نعم لموسوليني، نعم لنداء الواجب، ونعم لكل هذا الهراء.

Bakın, Bunun için gerçekten zamanımız yok.
حسنا، كما تعلمون، نحن حقا لم يكن لديك الوقت لكل هذا.

o kadar çivi çakmalar ve toplamalara rağmen hâlâ ne yaptığını anlayamamıştık.
لكل هذا الطرق والنشر، نحن لا نعرف ما يقوم به في الواقع

Umarım bütün bunların iyi bir açıklaması vardır.
آمل أن يكون هناك تفسيراً لكل هذا

Tüm bunların hepsini güvenlik kaseti kayıtlarını izleyerek mi planladın? George: Evet, haklısın.
لذا خططت لكل هذا فقط من مشاهدة أشرطة المراقبة؟