Üzgünüm, tatlım, ama biliyorsun ki oyuncaklar sonsuza kadar dayanmaz. | Open Subtitles | اسفة يا صغيرى لكنك تعلم ان الدمى لا تدوم للابد |
ama biliyorsun ki sorun kazmada değil. | Open Subtitles | لكنك تعلم , أنة ليس الحفر فقط ولكن الدعم بالخشب |
ama biliyorsun ki sorun kazmada değil. | Open Subtitles | لكنك تعلم , أنة ليس الحفر فقط ولكن الدعم بالخشب |
ama bilirsin, sorun kazmak değil. | Open Subtitles | لكنك تعلم , أنة ليس الحفر فقط ولكن الدعم بالخشب |
Ama sen bu öldürme işlerini çok daha iyi bilirsin, değil mi, tetikçi? | Open Subtitles | لكنك تعلم كل شئ عن دوافع القتل أليس كذلك أيها الرامى |
Üzgünüm, ama biliyorsun eğer başka bir seçeneğim olsa buraya gelmezdim. | Open Subtitles | آسفة لكنك تعلم أنى كنت سأتى هنا فقط لو لم يكن عندى خيار آخر |
Rudolf, üzgünüm ama biliyorsun ki ben yalan söyleyemem. | Open Subtitles | رودولف, أنا آسف, لكنك تعلم أنني لا يمكن أن أكذب |
Yapmak isterdim ama biliyorsun, klora alerjim var. | Open Subtitles | كنت اتمنى ان افعل ذلك لكنك تعلم انه لدي حساسية ضد الكلور |
Bunu takdir ediyorum ama biliyorsun annem ve ben çok uzun zaman önce kiliseyi bıraktık. | Open Subtitles | أقدر هذا لك. لكنك تعلم أنا و أمي تركنا الكنيسة منذُ وقت طويل. |
ama biliyorsun, aslında onlar kötü insanlar değil. | Open Subtitles | لكنك تعلم جيداً، إنهم ليسوا أشخاص أشرار. |
ama biliyorsun ve bunu tecrübeme dayanarak söylüyorum her evlilik sonsuza dek sürecek değildir. | Open Subtitles | لكنك تعلم وانا اتكلم عن دافع خبرة ليس كل زواج مقدر له ان يبقى للأبد |
Benim kaçık olduğumu düşünüyorlar ama biliyorsun doğru değil. | Open Subtitles | يخالون أنى مجنون لكنك تعلم أنى لست مجنوناً... |
Senin ruhları çalma gücün olabilir... ama biliyorsun ki benim de senin anlayamayacağın yeteneklerim var. | Open Subtitles | ...لربما لديك القوة لسرقة الأرواح و لكنك تعلم أنه لدى قدرات حتى أنت لا يمكنك فهمها |
Evet, ama biliyorsun ki hala gerçek şampiyon değilsin. | Open Subtitles | نعم , و لكنك تعلم أنك لست البطل بعد |
Her neyse, geyik yapmak için kalmayı çok isterdim ama bilirsin işte, gidip en önemli sahnemi çekmem lazım. | Open Subtitles | على كل حال, كنت أتمنى أن أبقى هنا للدردشة لكنك تعلم أنه على أن أذهب لتصوير مشهدي المُنتظر |
- Evet, oldu ama bilirsin sadece sabah rahatsızlıkları, eminim. | Open Subtitles | نعم, لكنك تعلم ذلك... ذلك فقط أمراض الصباح, أنا متأكدة |
ama bilirsin giden şeyler geri dönmezler. | Open Subtitles | لكنك تعلم ... الأشياء لا يمكنها العودة ... إلى الطريقة التي كانت. |
Ama sen de benim kadar iyi biliyorsun ki, bunu yapmak kalmazdım. | Open Subtitles | لكنك تعلم مثلي أنني سأفعل مع أنني لا يجب أن أفعل |
Olanlardan dolayı üzgün olduğunu biliyorum Ama sen de biliyorsun bu Paul'ün hatası değil. | Open Subtitles | أتفهّم غضبكَ من كل شيء لكنك تعلم أنَّ شيئاً لم يكن خطأ بول |
Beni araması gerekiyordu ama gençleri bilirsiniz. | Open Subtitles | كان من المفترض ان دعوة لي، لكنك تعلم المراهقين. |
Ama Adam'ın başka bir babadan olduğunu biliyordun bu yüzden senin için o gerçek kardeşin değildi. | Open Subtitles | لكنك تعلم ان لآدم أب آخر. لذلك في تفكيرك انه في الحقيقة لم يكن اخوك. |