Bir gelin gibi görünebilirsin, ama, asla ailene onur getirmeyeceksin! | Open Subtitles | أنت قد تبدين مثل عروس لكنك لن تجلبي شرفك العائلي |
Yumuşak ve sevimliler, Ama asla bir tanesiyle beraber olamıyorsun. | Open Subtitles | هم جميعا لطيفون ومحبوبون لكنك لن تحصل على واحدة أبدا |
Çünkü sen o ringde öleceksin Ama sen yenilgiyi kabul etmeyeceksin. | Open Subtitles | لانني أعلم أنك ستموت في تلك الحلبة لكنك لن تتقبل الهزيمة |
Ama sen cehennem hakkında konuşmak istemediğin için seni zorlamıyorum. | Open Subtitles | , لكنك لن تتحدث عن الجحيم و لن أضغط عليك |
- Ama yaşadığım sürece asla polis olmayacaksın. - Olmak istemiyorum. | Open Subtitles | لكنك لن تكون شرطيا طالما أنا عايش لا أريد أن أكون |
Ama onu bu kadınlar gibi itip kakamayacaksın. | Open Subtitles | لكنك لن تستطيع تعنيفه كما فعلت مع أولئك النساء |
Onlar gibi olmaya çalışıyorsun ama hiçbir zaman onlar gibi olamayacaksın. | Open Subtitles | انتى تحاولين ان تكونى مثلهم لكنك لن تكونى مثلهم ابدا |
Bu da 1,25 milyar insanın yoksulluktan kurtulduğu anlamına gelir Ama bunu hiçbir yerde okuyamazsınız. | TED | هذا يعني مليار وريع المليار إنسان يتركون الفقر ورائهم لكنك لن تقرأ أبدا حول هذا. |
Ama asla yaptıklarından... kaçamaz ve saklanamazsın tam... gözlerinin önünde yaptıklarından | Open Subtitles | و لكنك لن تستطيع الهرب او ان تخفي ما فعلته عن عيون كل عيون |
Ama asla yaptıklarından... kaçamaz ve saklanamazsın tam... gözlerinin önünde yaptıklarından | Open Subtitles | و لكنك لن تستطيع الهرب او ان تخفي ما فعلته عن عيون كل عيون |
Ama asla böylesi bir intihar görevine gitmeye gönüllü olacak bir ekip bulamazsınız. | Open Subtitles | لكنك لن تجد طاقماً مستعداً لخوض مهمة خطيرة وانتحارية كهذه. |
Ama asla onay alamayacaksın. Tekrar yazman gerekiyor, tamam mı? | Open Subtitles | و لكنك لن تتمكن من إثباتها عليك أن تعيد كتابتها موافق ؟ |
Bazan toplumdan dışlanmış gibi hissedeceksin. Ama asla yalnız kalmayacaksın. | Open Subtitles | أحياناً ستشعر بأنك منبوذ لكنك لن تكون وحيداً أبداً |
Ama sen sevdiğin kişiye karşı şiddet uygulamış olamazsın, değil mi? | Open Subtitles | لكنك لن تفعل شيئا مؤذيا للشخص الذي تحبه اليس كذلك ؟ |
"Evet, Ama sen kameraların önüne çıkmıyorsun" dedi. | Open Subtitles | قالت: نعم صحيح، لكنك لن تكن مضطرا لتقف أمام الكاميرا |
Benim için de iyi bir dost Ama sen ona bakıp karşılaştırma bile yapmıyorsun. | Open Subtitles | إنه رفيق جيد لي، صديق لكنك لن تنظر إليه أو تقارن بما يمكن أن أفعل مع والدك؟ |
Ama sen bizim bildiğimiz Jack O'Neill olmaktan çok uzak olacaksın. | Open Subtitles | و لكنك لن تعود جاك أونيل الذي عرفناه من قبل |
- Herhalde bu iyi bir şey olmaz. - Ama önleyemezsin. | Open Subtitles | ـ لكن هذا شئ غير جيد ـ لكنك لن تستطيع تجنب ذلك |
Sen tüyler ürperten bir tacizcisin. - Memeleri severim. - Ama artık yapmayacaksın. | Open Subtitles | أنـا أحـب قـوام المـرأة فحسـب - لكنك لن تفعـل هذا بعد الآن - |
Çok kötü Ama onu vurmayacaksin. | Open Subtitles | هذا سيء جداً، لكنك لن تقومي بإطلاق النار. |
Evet Ama onu ortadan kaldırmazsanız nasıl gidecek? | Open Subtitles | أجل، لكنك لن تتخلص منه، كيف من المفترض أن يبتعد؟ |
ama hiçbir tarih kitabında bunlar yazmaz. | Open Subtitles | لكنك لن تقرأ عنه فى أى كتاب تاريخ لعين |
ama hiçbir şey söyleme, çünkü bu çok aptalca... değil mi? | Open Subtitles | و لكنك لن تقول أي شيء... لأن الأمر سيبدو فقط سخيفاً، أليس كذلك ؟ |
- Tamam. Ama bunu tamir ettirmezseniz, fazla uzağa gidemezsiniz. | Open Subtitles | حسنا و لكنك لن تذهبي بعيدا ً إذا لم تصلحي هذه المشكلة |