ama buradayız. Hala buradayız. Hala büyüteceğimiz üç çocuğumuz var. | Open Subtitles | لكننا هنا لدينا 3 أبناء ولا زلنا موجودين |
Biliyorum ama buradayız, herkes iyi vakit geçiriyor gibi görünüyor. | Open Subtitles | أعلم ، لكننا هنا ، الجميع يبدو بأنه يحظى بوقتاً ممتع |
Burada olamayacaktık ama buradayız. | Open Subtitles | لم يكن علينا التواجد هنا أصلاً. لكننا هنا. |
Herkes bunu söyleyip duruyor Ama biz buradayız. | Open Subtitles | حسناً، الناس يستمروا في قول ذلك، لكننا هنا. |
Ama biz buradayız ve "anne"den "mummy"ye döndük. | Open Subtitles | لكننا هنا وقد أصبحت من ماما إلى مومي |
Üzgünüm ama buraya geldik çünkü onu bulduğumuzu düşünüyoruz. | Open Subtitles | أما آسف، لكننا هنا لأننا نظن أننا وجدناها |
Ön bilgiler Buz 11'in kaynağında olduğumuzu gösteriyor. Şurada olmamız gerekirdi ama buradayız. | Open Subtitles | لا بد أن نكون هناك ، لكننا هنا |
ama buradayız işte. | Open Subtitles | لكننا هنا الآن. |
Benim de yok ama buradayız işte. | Open Subtitles | ولا أنا كذلك لكننا هنا |
ama buradayız. | Open Subtitles | لكننا هنا الآن. |
Hayır. ama buradayız işte. | Open Subtitles | كلا لكننا هنا |
♪ ama buradayız | Open Subtitles | * لكننا هنا * |
O konuyu bilmem ama buraya McCann-Erickson'a katabileceğimiz her şeyimizi konuşmak için geldik. | Open Subtitles | لا أدري بشأن ذلك، لكننا هنا لنناقش كل ما يمكننا إضافته لـ"ماكان إيركسون". |