Aleyhindeki kanıtların hepsini bilmiyorum ama yalan makinasından niye geçemediğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما الأدلة التى لديك ضده لكننى أعرف لما فشل فى فحص جهاز كشف الكذب |
Belki mükemmel değilim ama şunu bütün kalbimle biliyorum ki; iyi bir insanım. | Open Subtitles | و بعيد عن المثالية . لكننى أعرف من داخلى أننى شخص لطيف |
Uh, emin değilim, ama nasıl öğreneceğimi biliyorum. Hadi. | Open Subtitles | فى الحقيقة لا أعرف و لكننى أعرف كيف اكتشف المزيد , اتبعينى |
Ama tanıyan birini biliyorum. Adı Malk-shur'lu Jolinar'dı. | Open Subtitles | و لكننى أعرف من فعل ، و إسمه جولنار بن مالكشور |
Tanımıyorum. Ama tanıyan birini biliyorum. Adı Malk-shur'lu Jolinar'dı. | Open Subtitles | لم أفعل ، لكننى أعرف من فعل إسمه جولنار بن مالكشور |
Planı ne bilmiyorum ama, onu durdurabileceğimizi biliyorum. | Open Subtitles | لا أعرف الخطة التى رسمها لكننى أعرف أننا نستطيع ايقافة |
Planını bilmiyorum, ama onu durdurabileceğimizi biliyorum. | Open Subtitles | لا أعرف الخطة التى رسمها لكننى أعرف أننا نستطيع ايقافة |
Profesör herkesi kandırabilir ama ben bunun arkasında kim olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أتعرف قد ينجح البروفيسور فى خداع الكل و لكننى أعرف من هو العبقرى الحقيقى |
Kaçmaya çalışıyordum. Ama bunun yapılması gerektiğini biliyorum. | Open Subtitles | كنت أحاول الفرار لكننى أعرف أن هذا يجب أن يحدث |
Onun aleyhinde olan delilleri bilmiyorum ama yalan makinesini neden geçemediğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما الأدلة التى لديك ضده لكننى أعرف لما فشل فى فحص جهاز كشف الكذب |
- Ama o adam olduğunu biliyorum. - Sesini çıkartabildiniz mi? | Open Subtitles | . لكننى أعرف أنه هو ذلك الرجل - هل ميزتى صوته ؟ |
Ama kendimi neyin iyi hissetireceğini gayet iyi biliyorum: Alışveriş. | Open Subtitles | لكننى أعرف ماهو مناسب للتفريج عنى |
Hayır ama Stanley'le çok iyi arkadaşlar olduğunuzu biliyorum. | Open Subtitles | لا ، و لكننى أعرف أنك و "ستانلى" أصدقاء مقربيين |
Elwood'un nerede olduğunu biliyorum. Charlie'nin Barı'nda. | Open Subtitles | لكننى أعرف أين هو "أنه فى حانة "تشارلـى |
Bunu yapamayacağımı biliyorum, bu yüzden... | Open Subtitles | و لكننى أعرف أننى لا أستطيع |
Alan Milliken cinayeti konusunda, polise yalan söylediğinizi biliyorum. | Open Subtitles | سيدى الرئيس, مع إحترامى لوفاة (ألان ميليكن) لكننى أعرف أنك كذبت على الشرطة |
Sayın Başkan, Alan Milliken'ın ölümü hususunda, yalan söylediğinizi biliyorum. | Open Subtitles | (سيدى الرئيس, مع إحترام وفاة (ألان ميليكن لكننى أعرف أنك كذبت |
Ama kimin söyleyebileceğini biliyorum. | Open Subtitles | -لا أعرف لكننى أعرف من يستطيع أن يخبرنى |
Gredenko ile hiç direkt olarak görüşmedim ama onu nasıl bulabileceğimizi biliyorum. | Open Subtitles | لم أتعامل مع (جريدنكو) بشكل مباشر لكننى أعرف كيف قد نجده |
Öldürmedin, ama ben ne yapacağımızı biliyorum. | Open Subtitles | - لقد قتلته - لقد فعلتى، لكننى أعرف كيف |