ama sanırım beni rahatsız eden bir şeyi seninle konuşmamızın vakti geldi. | Open Subtitles | لكنني اعتقد انه الوقت الملائم لنجري حديثا بيننا عن شيء كان يضايقني |
ama sanırım fraktallar hepinize tanıdıktır: Mandelbrot spiralleri ve o tür şeyler. | TED | لكنني اعتقد انكم معتادون على-- معتادون على -- الكسور: النماذج الحلزونية والعشوائية. |
Ama, sanırım asıl kullanılması gereken yer burası. | TED | لكنني اعتقد أن الهوية الحقيقية تبدأ هنا |
ama bence, pervasızca merak etmek aslında dünyanın ihtiyacı olan bir şey şu anda, birazcık bile olsa. | TED | لكنني اعتقد ان الفضول المتهور هو ما يحتاجه العالم الان، فقط القليل من ذلك. |
1961'de Frank Drake meşhur formülünü öne sürdü, ama bence yanlışi bir şeye konsantre oldu. | TED | في عام 1961 فرانك درايك وضع معادلته الشهيرة لكنني اعتقد انه ركز على الأشياء الخطأ |
Şimdi, benzetmem biraz uygunsuz görünebilir ama sanırım konuyla çok ilgili. | Open Subtitles | قد تبدو لكم استعارتي وقحه تافهه لكنني اعتقد انها في صميم الموضوع |
- Şey, süper duyum ve emin değilim ama sanırım daha da akıllanıyorum. | Open Subtitles | حسنا ، السمع الخارق هى إحداها ، ولست واثقا لكنني اعتقد أننى أصبحت أكثر ذكاء |
Bu seni şaşırtabilir, ama sanırım neler yaşadığını biliyorum. | Open Subtitles | هذا قَدْ يُفاجئُك لكنني اعتقد ان لدي فكرة عما تمر به |
Gündelik çıkma işiyle baş etmeye çalıştım ama sanırım bu bana göre değil. | Open Subtitles | انا فعلا حاولت التعاطي مع هذ1ه المواعدة العصرية لكنني اعتقد انها لاتلائمني |
ama sanırım bu Bayan Suarez için önemli değilmiş. | Open Subtitles | لكنني اعتقد انه لم يكن مهما للانسة، سواريز |
Niyetini gerçekten iyi saklıyorsun ama sanırım buraya gelmendeki asıl amacı öğrenmek hakkım. | Open Subtitles | انت تلعب ببطاقتك بصورة جيدة جدا لكنني اعتقد انني استحق ان اعرف ما هو حقاً الذي تعمله هنا |
Ekipten bir kereliğine iyi muamele görmek için erken gelecektim ama sanırım çok erken geldim. | Open Subtitles | لقد جئت مبكرة ً من اجل تلقي معاملة لطيفة من الموظفين لمرة واحده لكنني اعتقد بأنني جئت مبكرة ً جدا ً |
ama sanırım, aşk insanlara tuhaf şeyler yaptırıyor. | Open Subtitles | لكنني اعتقد بأن الحب يقوم بأمور مضحكة إلى الناس |
Bunu bir nefret suçu sayardım ama sanırım asıl nefret suçu şu anda... | Open Subtitles | انظر , بإمكاني ان اعتبر هذه جريمه كره لكنني اعتقد ان جريمة الكرهه الحقيقي انها تلك التي سنقبل عليها |
Onu uçurumun kenarından çekmeye çalıştım ama sanırım çoktan atladı. | Open Subtitles | حاولت ان اساعدها من الوقوع من الحافة لكنني اعتقد انها بالفعل قفزت |
Bak, oda koridorun öteki tarafında ama sanırım yapabilirim. | Open Subtitles | انظر، إنه على الجانب الآخر، لكنني اعتقد أنه بإمكاني القيام بذلك |
ama sanırım oğlunuzu öldüren bendim. | Open Subtitles | و لكنني اعتقد انني كنت من قتل ابنك |
Ne demek istediğini anlamıyorum ama... Bence Robert'ın kı.ına tekmeyi atan Amy oldu. | Open Subtitles | لا أعرف حقاً ما هو قصدك لكنني اعتقد ان آيمي هي |
ama bence karmaşık insanları meydan okuma olarak görüyor. Onu korkutan insanları meydan okuma olarak görüyor. | Open Subtitles | لكنني اعتقد انه تحداه اناس معقدين وتحداه اناس اخافوه |
ama bence gerçekten de hayatını yeniden yönlendirmeye çalışıyor. | Open Subtitles | لكنني اعتقد حقا انها تحاول ان تدير حياتها الى مجراها الصحيح |
Şey, yanılıyor olabilirim ama bence şunun hakkında. | Open Subtitles | حسنا يمكن ان اكون مخطئة لكنني اعتقد انه يتعلق بذلك |