Konuşmak istemiştim Ama o kendi arkadaşlarıylaydı ben de kendi arkadaşlarımla. | Open Subtitles | اردت التحدث اليها و لكنها كانت مع صديقاتها و انا بمفردي |
Gelmeyişim çok insanın hoşuna gitmedi, Ama o benim kızkardeşim. | Open Subtitles | كان هناك العديد ممن ينوبون عني و لكنها كانت اختي |
O zamanlar işler biraz karışıktı Ama o Tanrının bir lütfuydu. | Open Subtitles | كان الوضع مربك وقتها، و لكنها كانت هبتنا في هذه الحياة. |
Ama çok fazla içiyordu. Günde 60 sigara. Sürekli öksürüyordu. | Open Subtitles | لكنها كانت تدخن باسراف,60 سيجارة فى اليوم وكانت تسعل دائمآ |
Arabanın birkaç takla attığı aşikâr Ama kadın bu taraftaydı, ayakları da şuradaydı. | Open Subtitles | السياره إنقلبت و هناك صدمات عديده لكنها كانت هنا و قدماها بالأسفل هنا |
Fakat onlar gruptu. Bu işleri yapanın ise tek adam olduğuna eminim. | Open Subtitles | لكنها كانت مجموعة، وأنا متأكد بأن هذا هو من صنيع رجل مفرد |
Her zaman onun yaya olduğunu düşünmüştüm. Ama o yolcuydu. | Open Subtitles | كنت دائما ً أفترض إنها كانت مترجلة لكنها كانت راكبة |
Onu uzun zamandır görmemiştim Ama o çok iyi bir insandı. | Open Subtitles | حسناً, لم أرها منذ وقت طويل, لكنها كانت بالفعل شخصاً ظريفاً.. |
Hiç bir işaret yoktu Ama o seni tamamen kıskanıyordu. | Open Subtitles | لم يكن لديك أي فكرة لكنها كانت تغار تماما منك |
Bir aile istedim... Ama o, bu yoldaki her adımda benimle kavga etti. | Open Subtitles | أردتُ عائلة لكنها كانت تشاجرني في كل خطوة في طريق تحقيق هذا الحلم |
Bir aile istedim... Ama o, bu yoldaki her adımda benimle kavga etti. | Open Subtitles | أردتُ عائلة لكنها كانت تشاجرني في كل خطوة في طريق تحقيق هذا الحلم |
Bu olayda, çok ileri düzeyde ve çok yüksek teknoloji bir kod parçasını hackleyebileceğimi bildiğim parçayı arıyordum Ama o milyonlarca birin ve sıfırın içinde bir yerlerde gömülüydü. | TED | في هذه الحالة، كنت أبحث عن جزء جد متقدم وجد معقد من البرمجة كنت أعلم بأني قادر على قرصنته، لكنها كانت مختبئة في مكان ما داخل ملايين الآحاد والأصفار. |
Ama o benim gibi gençler için geçerli temel prensibi biliyordu. | TED | لكنها كانت تتفهم مبدأ أساسي واحد عن الشباب أمثالي |
Ama o daha koyu, daha nötr tonları tercih ediyor. | TED | لكنها كانت تميل إلى الألوان الغامقة، المحايدة أكثر. |
Kızım, adamı kaldırıma kadar çıkarmış. Ama çok kan kaybetmiş. | Open Subtitles | أخرجته حتى وصلا رصيف المشاة لكنها كانت تنزف دماً سلفا. |
Bizimle kalabilmek için elinden gelen her şeyi yaptı Ama çok hastaydı. | Open Subtitles | لقد فعلت كل ما باستطاعتها لكي تبقى معنا، لكنها كانت مريضة جدا. |
Para annesine kaldı Ama kadın manyak zengindi zaten pek bir şey değişmedi. | Open Subtitles | من ثم أخذت والدته كل شيء لكنها كانت مثل ، ثرية جداً على اي حال لذا لم يحدث الأمر فرقاً |
Evlat edinme formlarini imzaladigimizi söyledi Fakat aslinda kendisini Alibi'in sahibi yapan belgelermis. | Open Subtitles | لقد أخبرتنا اننا نوقع أوراق التبنى لكنها كانت حقا أوراق تجعلها مالكة الحانة |
Ama bir süredir kardiyotorasik cerrahiyle ilgileniyor, ve bu operasyonu daha önce gördü. | Open Subtitles | لكنها كانت مركزة على جراحة القلب لفترة و هي رأت الجراحة من قبل |
- Sahibi benim, Ama senin sorumluluğundaydı. - Evet efendim. | Open Subtitles | إنها تحت أمرتي, و لكنها كانت مسؤوليتك أنت نعم سيدي |
- Ama 3 derece daha sıcaktı - samanyolu'nun üretebileceğinden daha sıcak | Open Subtitles | لكنها كانت أحر ,ثلاث درجات أحر أحر بكثير مما درب التبانة أن يقدم |
İkisi bir an için karşılaştılar... Ama bu an... bir Hollywood efsanesi yaratacaktı. | Open Subtitles | يتقابل الأثنان للحظة واحدة لكنها كانت اللحظة لكنها اللحظة التى صنعت أسطورة هوليودية |
Bu eski düzenleme tam olarak etik olmayabilir Ancak karşılıklıydı. | TED | العادات القديمة لم تكن بشكل خاص أخلاقية، لكنها كانت متبادلة. |
Birçok çocukla çalışmış birisi olarak bu kurumların gürültüden geçilmeyeceğini düşünüyordum. Ama sadece sessizlik vardı. | TED | و بحكم عملي مع الكثير من الأطفال، توقعت أن تكون هذه المؤسسة منبعًا للضجيج، و لكنها كانت هادئة كهدوء دير. |
Astra harp meydanında Kara'nın düşmanı olabilir Ama yine de akrabasıydı. | Open Subtitles | أسترا قد تكون عدو كارا في ساحة المعركة لكنها كانت عائلتها |