Ve kulağa çok basit gibi geliyor ama, aslında bu çok çok büyük bir iş. | TED | والأمر يبدو بسيط للغاية، لكنه في الواقع عمل كبير، كبير للغاية. |
Çoğu insan, bilimin kapalı karanlık bir kutu olduğunu düşünür. aslında o hepimizin önünde açık bir alan. | TED | العديد من الناس يعتقدون أن العلم مغلق، صندوق أسود، لكنه في الواقع مجال مفتوح |
ama aslında onarır, sadece yeteri kadar değil. | TED | لكنه في الواقع يمكنه ذلك، لكنه فقط ليس بالقدر الكافي. |
Kulağa kötü bir şeymiş gibi geliyor ama çok etkili bir sistemdir. | Open Subtitles | و الذي قد يبدو أكثر صعوبة, لكنه في الواقع نظام كفوءاً جداً. |
aslında daha çok, bağışıklık aşısında gördüğünüz şeylere benziyor. | TED | لكنه في الواقع أشبه نوعاً ما بما ترونه في لقاحات تعزيز المناعة. |
Huzur içinde dinleniyormuş gibi gözüküyor ama aslında hayatta kalmak için çabalıyor çünkü kendi bedeninin ısısını dengeleyemiyor. | TED | يبدو وكأنه يرقد بسلام، لكنه في الواقع يعاني للبقاء على قيد الحياة لأنه لا يستطيع تنظيم درجة حرارة جسمه. |
Onu erken uyandırınca kindar oluyor ama aslında bizi sever. | Open Subtitles | .. قد يتعكَّر مزاجه لإيقاظه في وقتٍ مبكِّر لكنه في الواقع يحبنا |
İnsanların çoğuna kara büyü altında olduğumu söylüyorum, ama aslında, tamamen özgüvenle alâkalı bir şey. | Open Subtitles | أخبر معظم الناس أنه بسبب أنني تحت تأثيره الشرير لكنه في الواقع أنه بخصوص موضوع الثقة بالنفس |
Biraz afalladım, ama aslında burası oldukça güvenli bir yerdir. | Open Subtitles | كنت مصدومة قليلاً لكنه في الواقع مكان آمن هنا |
Absürd saatlere kadar çalışıyor. ama aslında hiç de fazla para kazanmıyor. | Open Subtitles | إنه يعمل لساعات غير معقولة, و لكنه في الواقع لا يجني المال بذلك القدر |
Bilirsin, şey bu şey hep kafandadır ve ama sonra aslında seni alır. | Open Subtitles | كماتعلم.. لديكهذاالشيءبرأسكو.. لكنه في الواقع يأتي إليك. |
Normal ve sıkıcı duran ama aslında bir ben ya da hindi fritözü kadar korkutucu biri. | Open Subtitles | شيء يبدو عادياً و مملاً و لكنه في الواقع مخيف كشامة مرتفعة أو آلة قلي الديك الرومي |
Okutman olarak görünüyordu, ama aslında Şebeke'nin virüs uzmanıydı. | Open Subtitles | هو كان يتظاهر على أنه محاضر و لكنه في الواقع عالم فيروسات تابع للشبكة. |
Tuhaf gözüküyor ama aslında onu dengede tutuyor. | Open Subtitles | يبدو هذا الشيء غريباً , لكنه في الواقع سيبقيه مستقرّاً |
Diğer isimleri, Mola Mola, Hawaii'ye ait bir isim gibi gelse de aslında Latince "değirmen taşı" demektir ve bu ismi almalarının nedeni, yuvarlakımsı şekillerinden dolayıdır. | TED | ان اسمها مولا مولا، يبدو :انه اسم من هاواي، لكنه في الواقع الكلمة اللاتينية لحجر الرحى، وهذا يعزى إلى شكلهم الدائري غريب جدا، كانها قطع |
Bu yüzden gerçek yaşamdır ama bizim düşündüğümüz gibi gerçek değildir. | TED | اذاً هي ايضاً حياة لكنه في الواقع ليست كذلك من منظور تعريفنا للحياة |
İnsanlarla tanışmanın en kötü tarafı olduğunu sanmıştım, ama eğlenceli. | Open Subtitles | ظننت أن الالتقاء بالناس سيكون أسوأ جزء لكنه في الواقع نوع من المرح |