Tabii ki vardır, ama kardiyo koğuşunda mucizevi bir kadın olduğunu düşünen bir hastane dolusu insanla uğraşamam. | Open Subtitles | بالطبع هناك لكني لا يمكنني قبول مستشفى بمرضى يظنون أن هناك امراة معجزة في قسم القلب |
Her şeyi kaldırabilirim, ama bunu kaldıramam. | Open Subtitles | وأنا يمكنني التعامل مع كثيرٌمن الأشياء لكني لا يمكنني التعامل مع ذلك |
Buzdolabından bir şey alamadım ama aldığım ücreti kullanırsam bunları size alabilirim. | Open Subtitles | لا استطيع أن أخذ كل شيئ من الثلاجة لكني لا يمكنني الإفلات من العقاب يجب ان ادفعها بعلاوتي |
O beni kurtarmaya çalıştı ama benden olmamı istediği şey olamadım ben. | Open Subtitles | حاولت إنقاذي لكني لا يمكنني أن اصبح ما تريد مني ان اكون عليه |
Bunun için minnettarım ama verdiğin söze güvenerek hareket edemem. | Open Subtitles | أقدّر هذا لكِ لكني لا يمكنني الإعتماد على ذلك |
Zihnimde bunu biliyorum, ama Honda'nın bana sunacağı şeylerin hiçbirini bile kaçırmak istemiyorum. | Open Subtitles | أعتقد بأنني أعرف هذا و لكني لا يمكنني إبعاد الخوف من فقدان أي جزء مهما كان صغره مما تملكه "هوندا" و تقوم بتقديمه |
Kızmayacağım, ama Bayan Jackson için bişey diyemem. | Open Subtitles | (لستُ كذلك, لكني لا يمكنني الحديث نيابة عن الآنسة (جاكسون |
- Ben de onu öneriyorum ama ben gelemem, yemek yapıyorum burada. | Open Subtitles | - ...ذلك سيكون اقتراحي - لكني لا يمكنني الذهاب الآن أنا منشغل في اعداد العشاء هنا |
Var ama sen Sophie ile ilgilenmezsen ona yardım edemem. | Open Subtitles | أجل، لكني لا يمكنني مساعدته إن لم تعتني بـ(صوفي) |
- Hayır, ama... | Open Subtitles | -كلا, لكني لا يمكنني ... |