Ama bak, sizinle birlikte yemek yiyorum birlikte yemek yiyoruz. | Open Subtitles | لكن أنظر ، أنا آكل أيضا معك لذا نأكل سوية |
Bilim adamları bile uçamadığından çok eminler Ama bak, ne harika değil mi? | Open Subtitles | كل عالم أكدَّ بأن الخنفساء لا يمكنها الطيران. لكن... أنظر كما هي جميلة. |
Ama bak, her şeyin kontrolünü elime aldım, hem de manikürümü bile bozmadan. | Open Subtitles | لكن أنظر, تدبرت الأمور بيداي حتى بدون تشويه طلاء أضافري |
Birinin kafasını uçurmadan beslenmeyi bırakamıyorum demek oluyor ama şu duruma bir bak. | Open Subtitles | تعني أنّي لا يمكنني التوقّف إلّا حالما أنتزع رأس فريستي، لكن أنظر إلينا. |
Ama baksana. Birebir tutuyor. | Open Subtitles | لكن أنظر لهذا ، أنهُ مُتطابقَ بشكل تام |
Seni kurtaramadığım için çok üzgünüm Ama bak, bu mesajı alırsan nereye gideceğimi biliyorsun. | Open Subtitles | أسف لآنني لم أتمكن من أخراجك من هناك ، لكن أنظر اذا كنت تسمع هذه الرسالة أعتقد انك تعرف الى أين أريدك أن تذهب |
Doktorlar dokuz ayda öleceğimi söylediler Ama bak bana. | Open Subtitles | الحكمة الغربيّة تقول أنّه كان يُفترض أن أكون ميتة قبل تسعة أشهر، لكن أنظر. |
Gerçekten. Ama bak, bir ailenin sadece irade gücüyle yönetimde kaldığı günler bitti. | Open Subtitles | لكن أنظر,إن الأيام التي يمكن للعائلة الواحدة الحكم فيها, |
Ama bak. 12:31'den sonra başka biri "Arthur" adında bir dosya girmiş. | Open Subtitles | لكن أنظر ، هناك شخص آخر دخل على الملف بإسم " آرثر " بعد الساعة 12.31 |
Ama bak biz ne aldık. Buna nasıI izin... | Open Subtitles | و لكن أنظر على ماذا حصلنا ...كيف يا رفاق تركتم هذا |
Bu biraz hoşuma gitti, Ama bak. | Open Subtitles | تعرف،أنا أفضل هذا النوع لكن أنظر |
-Biliyorum, Ama bak şuna. | Open Subtitles | أجل لكن أنظر لهذا |
Ama bak işte Ray, bugün burada gördüğün şey enerji sağlamak için gerekli olan şeydir. | Open Subtitles | لكن أنظر لما تراه هنا يا (راي) هذا النظام لايخسر أية جزء من الطاقة المنتجة يتحمل الضغط وقدر تحمل الضغط غير محدودة |
Viski göremedim Ama bak ne buldum. | Open Subtitles | لا أرى أي خدش , لكن أنظر هنا |
Evet, Ama bak, git ve benim avukatımla görüş. | Open Subtitles | ـ أجل، لكن أنظر هُنا |
Hâlâ plakasının net göründüğü bir çekim yok ama kamyon döndüğünde ne görebileceğine bir bak. | Open Subtitles | مازال لا يوجد صورة واضحة للوحة التسجيل، لكن أنظر ماذا نرى عندما تستدير الشاحنة. |
Kameralarda göründüğü kadarıyla hayır ama şuna bir bak. | Open Subtitles | لا شيء إلتقطته أجهزة المراقبة لكن أنظر إلى هذا. |
Ama baksana ona. Profile uymuyor. | Open Subtitles | لكن أنظر إليها أنها ليست لا تطابق الملف |
Gus, kimse benim kadar bunun cinayet olmasını isteyemez, Ama baksana. | Open Subtitles | (غاس)، لا يريد أحد أن تكون هذه جريمة قتل أكثر منّي، لكن أنظر إليها. |
Bunun ilk gecesi olduğunu söyledi... ama şuna bak... | Open Subtitles | لقد أخبرونا بأنّها كانت ليلتها الأولى لكن أنظر هنا |
Bitkinin erkeklik organı ve dişi organı burada. ama bakın erkeklik organı ve dişilik organı mikroskoptan nasıl görünüyorlar. | TED | هنا السداة و مدقة الزهرة. لكن أنظر إلى السداة والمدقة كيف تظهر في المجهر. |