Ama sonra sen, çıkan her savaşa katılmak için gönüllü oldun. | Open Subtitles | لكن بعدها كنت لتتطوع فى كل حرب لعينه سقطت على رؤوسنا |
Ama sonra, ya mor olsaydı, ne olurdu diye düşündüm. | Open Subtitles | لكن بعدها كنت أفكر ماذا لو كان أرجواني اللون ؟ |
Evet, benim de aklıma geldi, Ama sonra şunun farkına vardım: | Open Subtitles | نعم , لقد كنت افكر في هذا لكن بعدها قلت لنفسي |
Soğuk algınlığı sandım Ama sonra midem de ağrımaya başladı ve... | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّه البرد لكن بعدها معدتي بَدأَت بإلامي هذا الصباحِ و |
Başta fizyoterapist hastalarla çalışır Fakat sonra ev egzersizleri yapmak hastalara kalmıştır. | TED | في البداية، يقوم الطبيب المعالج بالعمل مع المرضى، لكن بعدها عندها يكون عمل التمارين في المنزل على عاتق المرضى. |
Ama sonra adamın oğlunu öldürüp akıl hastanesini havaya uçurdunuz. | Open Subtitles | لكن بعدها ذهبت و قتلت ابنه مفجرا دماغه خلال العملية |
Ama sonra yeni hayatınızı biz yokmuşuz gibi inşa edin. | Open Subtitles | لكن بعدها إبنِ حياتك الجديدة .كما لم تفعل من قبل |
Bana şaşkın ve biraz da korkak bir şekilde baktı, Ama sonra "Halul" dedi. | TED | فنظرت إلي وهي مرتبكة ومشوشة، لكن بعدها قالت هلول. |
Buraya kadarı kolaydı Ama sonra muhtemelen gelişigüzel bir tercih yaptım ve söyleşeceklerimin belli bir yaşın üstünde olmasını tercih ettim ki, bu kararım ekrana epey yaşlı bir görüntü yansımasına yol açtı. | TED | كان هذا سهلا، و لكن بعدها إتخذت قرار، ربما هو تَعسفي، أن هؤلاء الأشخاص يجب أن يكونوا في فئة عمرية معينة، و التي كانت تبدو في بداية هذا البرنامج حقاً كبيرة في السن. |
Ama sonra farkına varırsın ki, o kibar, nazik ve tasalı. | Open Subtitles | لكن بعدها ، تشعر بذلك الشعور أنه رجل لطيف و طيب و عطوف |
Bilmiyordum. Ama sonra Quincy'nin tanıdığı bir araba satıcısını anımsadım. | Open Subtitles | صحيح لكن بعدها تذكرت رجل مبيعات سيارات كان صديقاَ له يعرفه |
Başta biraz saçmalayabilir Ama sonra kendinden geçecektir. | Open Subtitles | قد يجعله معتوه إلى حدّ ما في باديء الأمر لكن بعدها يجب أن يرفسه |
Ve ilk başta o mutlu oldu, tabii ki , Ama sonra değildi. | Open Subtitles | و في البداية كان سعيداً بالطبع و لكن بعدها لم يعد كذلك |
Durun, Ama sonra eski halime dönmek isterdim çünkü hiçbir kadın bir kuşla yapmak istemez. | Open Subtitles | مهلا لكن بعدها أريد أتحول مجددا إلى نفسي لأنه لا توجد إمرأة ترغب في تقبيل ومغازلة طائر |
Doğru adamı bulduğunuzu sanırsınız, Ama sonra onda çok yanlış bulursunuz, o da sizde çok yanlış bulur ve her şey biter. | Open Subtitles | تظنين أنكِ أحسنت الاختيار، لكن بعدها تجدين له أخطاءً كثيرة. و هو كذلك و ينهار كل شيء. |
Ama sonra sadece kapa çeneni ve mutlu olmak, doğru değil mi? | Open Subtitles | و لكن بعدها لا يمكنني أن أصمت و أكون سعيدة ، صحيح ؟ |
Ama sonra öyle görünüyor ki gibi kızlar çok sıklıkla bir şey etkisi altında veya başka. | Open Subtitles | و لكن بعدها يبدو أنكم أنتم الفتيات عادة تكونون تحت تأثير شيء ما أو ما شابه |
- Ama sonra hayaletler dönüştü, ve - - Yani değildi rüya l olduğunu. | Open Subtitles | .. و لكن بعدها تحولنا إلى أشباح ، و إذاً هذا لم يكن حلم |
Fakat sonra, sorunun farklı bir şey olduğunu fark ettik. | TED | لكن بعدها أدركنا أن المشكل كان مختلفًا. |
Pekâlâ, bir geceliğine daha müsade ediyorum ama sonrasında anahtarları isterim. | Open Subtitles | حسناً يمكنني اعطاءك ليلة اضافية و لكن بعدها أريد استرجاع مفتاحي |
Bir süreliğine ilişkileri iyi gitti Ama daha sonra sorunlar baş göstermeye başladı. CC: | Open Subtitles | جرى الأمر على ما يرام لفترة و لكن بعدها تعقدت الأمور |
Başlarda evet ama sonradan sen yoğunlaşacaksın sonra da ben yoğunlaşacağım. | Open Subtitles | أجل، في البداية، لكن بعدها ستصبح مشغولًا، وبعدها أنا سأصبح مشغولة. |
Ama o zaman filmi yapmak istediğini bana söylemek zorundasın. | Open Subtitles | .لكن بعدها ستخبرني إنك تريد صنع هذا |
İlk dava zor olabilir, Ama ondan sonra birer birer... | Open Subtitles | عموما الحاله الاولى قد تكون صعبه لكن بعدها وحده تلو الاخرى |
fakat daha sonra Fayed nükleer silahla 12 bin masum Amerikalı'yı öldürdü. | Open Subtitles | .. "لكن بعدها قام "فايد بقتل 12 ألف أمريكي بريء بسلاح نووي |
Bu resmi ilk gördüğümde şöyle düşündüm: "Ah hayır, yuvayı dikey inşa etmişler." ancak sonra fark ettim ki, bu elbette önemli değildi. | TED | عندما رأيت تلك الصورة للوهلة الأولى، قلت، أوه لا، لقد قاموا بوضع مسكن النمل بشكل عمودي، لكن بعدها أدركت، وبالطبع، أن ذلك لا يهم. |