| Sakin olmaya çalıştım. Ama aramızda kalsın, toplarını yıkamaya hazırdım. | Open Subtitles | لكن بيني وبينك أنا كنت مستعدة لغسل حذائه |
| Ama aramızda kalsın, bu resmin değeri önümüzdeki Noel'e kadar iki katına çıkacak. | Open Subtitles | لكن بيني وبينك وبين المصباح ذاك الشيء يجب أن يُضاعف قيمته بحلول الميلاد التالي |
| Büyüdüğünü sanıyor Ama aramızda kalsın, daha yiyeceği 40 fırın ekmek var. | Open Subtitles | حسناً , إنها تعتقد ذلك أيضاً لكن بيني وبينك أعتقد أن لديها طريقٌ طويلٌ للمضي قدماً |
| aramızda kalsın ama, sanırım kulüp hakkında bilgi almak için seni epey zorlayacak. | Open Subtitles | لكن بيني وبينك أظننا سنعتصرك بشدة على مورد عن النادي |
| aramızda kalsın ama şu prensesin gözü üstümde galiba. | Open Subtitles | لكن بيني وبينك لدي إحساس صادق إتجاه تلك الأميرة هناك |
| Kusura bakma, aramızda kalsın ama onu hiç sevmiyorum. | Open Subtitles | اعذرني , لكن بيني وبينك , انا لا احبه |
| Dostlarım yüzünden benim de suçlu olduğum söylenebilir Ama aramızda kalsın ben de onlar kadar aşağılık biriyim. | Open Subtitles | قد يقول أحد أنني مذنب بالشراكة لكن بيني وبينك أنا نقي تماماً مثلهم |
| Dostlarım yüzünden benim de suçlu olduğum söylenebilir Ama aramızda kalsın ben de onlar kadar aşağılık biriyim. | Open Subtitles | قد يقول أحد أنني مذنب بالشراكة لكن بيني وبينك أنا نقي تماماً مثلهم |
| Ama aramızda kalsın. | Open Subtitles | لكن.. بيني وبينك ؟ ؟ |