ويكيبيديا

    "لكن في الواقع" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ama aslında
        
    • fakat aslında
        
    • ama gerçekte
        
    • fakat gerçekte
        
    • ancak aslında
        
    • ama işin aslı
        
    • Ama aslen
        
    • Ama gerçek şu ki
        
    • ancak gerçekte
        
    ama aslında bu resim tamamen, farklı yerlerin fotoğraflarının birleştirilmesiyle meydana geldi. TED لكن في الواقع هذه الصورة مركبة بالكامل من صور من أماكن مختلفة
    Ebeveynlerinin fotoğraflarını çektim, ama aslında Stacey'nin fotoğrafını çekmek için daha heyecanlıydım. TED قمت بإلتقاط صورة لوالديها، لكن في الواقع كنت متحمساً لالتقاط صورة لستايسي.
    Müziği paylaşıp, kopyalayıp, mixleyip, yakabiliriz, ama aslında bunların hepsi yasa dışı. TED يمكننا التقاسم، التجهيز الحرق، لكن في الواقع فأن ذلك كله غير قانوني.
    fakat aslında; bu, insanların fikirlerinde değişiklik yaratmaz. TED لكن في الواقع هذا لن يغير البتة عقول الناس
    Doğru, ama gerçekte o savaş yaklaşık 100 yıllık bir öfke birikiminin neticesiydi. Open Subtitles صحيح ، لكن في الواقع المعارك كانت تحشد الطاقات منذ مئة عام تقريبا
    fakat gerçekte yüzde 25 gibi, hatta bazıları yüzde 0. Open Subtitles لكن في الواقع هي تمثل 25 بالمائة وأحيانا تصل لصفر بالمائة
    ama aslında birlikte çalışarak Dünya'nın ısı derecesine ince ayar veriyorlar. Open Subtitles لكن في الواقع بعملهم سوية، أمكنهم بنجاح تعديل حرارة كوكب الأرض
    ama aslında Duolingo bazılarının burada olduğu gerçekten müthiş bir takımın çalışması. Teşekkürler. TED لكن في الواقع ديولينجو هو جهد فريق رائع البعض منهم موجود هنا شكراً لكم
    ama aslında yaptıkları şey bugün teknoloji ile nelerin mümkün olduğunu gösteriyorlar. TED لكن في الواقع ما يقومون به هو أنهم يظهرون ما هو ممكن من التكنولوجيا اليوم.
    ama aslında sıkıldınız, başka birisiyle konuşmak istiyorsunuz. TED لكن في الواقع, أنت فقط أصبت بالملل. أنت تريد التحدُث إلى شخص آخر.
    Herkes bildiğinde, bir şey yapmak isteyeceklerini düşünmüştü, ama aslında kimse bilmek istemiyordu. TED ظنَّت بأنه عندما يعلم، سوف يريدون أن يقوموا بعمل شيء ما، لكن في الواقع لم يرد أحد أن يعرف.
    Bize sadece bu odanın şipşak fotoğrafını çekiyormuşuz gibi geliyor, ama aslında, gördüğümüz her şeyi oluşturuyoruz. TED ويبدو إننا سنأخذ صورة لهذه الغرفة كما هي لكن في الواقع بأننا ننشئ كل ما نراه
    Onun adına biraz kötü hissettim ama aslında alınmamıştım. TED شعرت بالذنب من أجلها، لكن في الواقع لم أشعر بالإهانة.
    Daha güvenli olduğunu sanıyorlar ama aslında daha tehlikeli. Open Subtitles يعتقدون أنهم أكثر أماناً لكن في الواقع هم في خطر أكبر
    ama aslında 40 yıl öncesine kadar burada yaşayan insanlar varmış. Open Subtitles لكن في الواقع البَشَر‏ كانوا يعيشون هنا قبل 40 سنة.
    fakat aslında bu inanılmaz derecede yüzeyseldir. Aynı şekilde, müziğe bakarım, temel bir fikir edinirim, TED لكن في الواقع ضحلة بصورة لا تصدق. بنفس الطريقة، أنا أنظر للموسيقى، أحصل على فكرة أساسية،
    fakat aslında, ben kendimi... duyarlı ve, zeki biri olarak görüyorum... fakat bir soytarının ruhuna sahip her zaman beni bunları yıkmaya zorlayan... hem de en hayati anlarda. Open Subtitles لكن في الواقع, أعتبر نفسي أنسان حسّاس و ذكي و لكن بروح المُهرج
    Resmi olarak babanın birliği 18 kişi öldürdü. ama gerçekte bu sayı 19. Open Subtitles رسميا، وحدة والدكِ لديها 18 عملية قتل لكن في الواقع ، هم 19.
    Tabiki alain ve glisin var, fakat gerçekte, bu ağır elementler üretilmiş amino asitlerdir. çünkü organizma için değerlidirler. TED بالطبع لا يزال يوجد جلاكين و ألانين, لكن في الواقع يوجد هناك تلك العناصر الثقيلة, تلك الاحماض الامينية الثقيلة التي أنتجت لأنها ذات قيمة بالنسبة للكائن الحي.
    ancak aslında içeriğin çoğu kullanıcılar tarafından yaratılıyor. TED و لكن في الواقع الكثير من المحتويات أوجدها المستخدمون بأنفسهم.
    Takma isimler kullanabiliriz ama işin aslı, kendiminkini ilk unutan ben olurum. Open Subtitles ،يمكننا أن نستخدم أسماء رمزيّة لكن في الواقع سأكون .أول من أنسى أسمي
    Ama aslen Müttefik Kuvvetler için casusluk yapıyordu. Open Subtitles لكن في الواقع... كان يعمل جاسوساً لحساب الحلفاء.
    Ah... Çok isterdim. Ama gerçek şu ki burada gerçekten çok mutluyum. Open Subtitles سيسرني ذلك , لكن في الواقع أنا سعيدة هنا جداً
    Hakim size bir ceza vermiş olabilir ancak gerçekte, cezanızı davranışlarınız belirleyecek. Open Subtitles ربما قام القاضي بإعطائكم عقوبة لكن في الواقع, عقوبتكم تعتمد على تصرفاتكم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد