Chartwell Hastanesi'nde farklı renk gözleri olan bir doktor yok. | Open Subtitles | لكن لايوجد أي دكتورة بعيون مختلفة موظفة حالياً في المستشفى |
Bak, motor çalışıyor; fakat arabayı kullanan şoför yok. | Open Subtitles | أنظر, أن المحرك شغال, لكن لايوجد احد فى الجوار |
- Evet, var. Cinemax var. - Ama HBO kanalı yok. | Open Subtitles | أجل، لكن لديه جهاز سينما لكن لايوجد أت بي أو.. |
Ama benim geçmişimde mükemmel bir casus olacağımı gösteren hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لكن لايوجد شئ فى ماضيي يشير بأنى سأكون جيدة فى الجاسوسية |
Fakat hiçbir sey yok, adresinde bir ev yok | Open Subtitles | لكن لايوجد شيء، لا يوجد منزل في العنوان الذي راسلتني منه. |
Yarışmaya katılabilirsiniz, hiç problem yok ama prova yeri yok, tamamen doluyuz. | Open Subtitles | يمكنكم أن تنافسوا ضمن المسابقة لكن لايوجد لدى أى صف لك لتتدربوا فيه نحن ممتلئون |
Lucas için büyük bir değişim olacak ama yakınlarda zaten iyi bir okul da yok, o yüzden ben hazırım. | Open Subtitles | وتحضير الأرواح أعلم ان هذا سيكون تغيير كبير بالنسبة للوكاس لكن لايوجد مدرسة جيده ابعد من10أميال وأنا مستعدة للتغيير |
- Üzgünüm, yapabileceğimiz bir şey yok. | Open Subtitles | انا اسف, لكن لايوجد شي يمكننا ان نفعله ماذا؟ |
Bazıları zehirli ama yasa dışı bir şey yok. | Open Subtitles | ،بعضهُا سام لكن لايوجد أي شيءً غير قانوني |
Tanrı'nın güzel bir espri anlayışı var demek isterdim ama Tanrı diye bir şey de yok. | Open Subtitles | كنت سأقول ان الرب يمتلك روح الدعابة استغفر الله لكن لايوجد رب |
Ama böyle saygısız davranmaya da hiç hakkın yok. Raymond'la yaptığın şey doğru değil. | Open Subtitles | لكن لايوجد لديك عذر لتكون سيئاً معي ماتفعلينه ليس صحيحا مع ريموند |
Evet ama New York'ta hiç İtalyan yok anne. | Open Subtitles | نعم , لكن لايوجد ايطاليين بنيو يورك , ياامي |
Senden başka yanında olmak istediğim kimse yok ama artık denemenin lüzumu yok. | Open Subtitles | ولا يوجد هنالك أحد أفضل أن أكون معه لكن لايوجد هنالك المزيد من المحاولات |
Tamirci çağıracaktım ama arayabileceğim bir yer yok. | Open Subtitles | حاولت الإتصال لأحصل على سيارة سحب، لكن لايوجد رد هناك. |
Çok güzel, ama iş yok. | Open Subtitles | جميلةجدا,لكن لايوجد فيها العمل. |
Üzgünüm, bu kurşun üzerinde hiç isim yok. | Open Subtitles | أسف، لكن لايوجد أي أسم على هذه الرصاصة |
Ama şimdi bir şeye başlamanın bir anlamı yok. | Open Subtitles | لكن لايوجد معنى من أن نبدأ شيء الآن |
Bazı insanlar buna inanıyor ama herhangi bir kanıt yok. | Open Subtitles | البعض يصدقها لكن لايوجد عليها دليل |
Burada da yangın fıskiyesi yok. | Open Subtitles | و لكن لايوجد هنا رشاشات مياه أيضا |
Ama kendime daha az güvenmem için de bir sebep yok. | Open Subtitles | لكن لايوجد سبب لأن تقل ثقتي بنفسي |