Çok güzel, Cyril, Ama sürekli kavga etmek zorunda değilsin. | Open Subtitles | هذا جيد يا سيريل، لكن ليسَ عليكَ العِراك طوالَ الواقت |
Em City'den gidecekti, Ama özgür kalmayacaktı. | Open Subtitles | بعيداً عن مدينة الزُمُرُد لكن ليسَ إلى خارجِ السِجن |
İlkinde harekete geçtim, Ama ikincisinde, asla. | Open Subtitles | تجاوبتُ معَ الشيء الأول و لكن ليسَ معَ الثاني أبداً |
Evet, Ama bunu gibi kelimeleri değil. | Open Subtitles | نعم، لكن ليسَ كل الكلمات مِثلَ هذه الكلمَة |
Ne kadar istesem de, üç yıldan önce olmaz. | Open Subtitles | بقدرِ ما أُريدُ ذلك، لكن ليسَ قبل 3 سنوات على الأقَّل |
Etsin ya da etmesin konu bu değil. | Open Subtitles | حسناً، ربما كذلك و ربما لا لكن ليسَ ذلكَ المُهِم |
Dikkatli olduklarını biliyorum, Ama aynı şey değil. | Open Subtitles | أعرفُ أنهُم يتِم التكفُلُ بهِم لكن ليسَ نفسُ الشيء |
McManus kolunu omzuma arkadaşımmış gibi attı... Ama arkadaşça değildi. | Open Subtitles | و ماكمانوس يَضَعُ يَدهُ على كَتِفي كَصَديق... لكن ليسَ كَصَديق |
Bunu biliyorum, Ama bu yüzden değildi. | Open Subtitles | أعرفُ أنكِ شَعرتِ بذلك و لكن ليسَ الأَمرُ هكذا |
- Üstünüze alınmayın Bay Pancamo, Ama her İtalyan Amerikalı'nın mafya bağlantısı yoktur. | Open Subtitles | بدون إهانَة سيد بانكامو لكن ليسَ كُل إيطالي أمريكي مُرتَبِط بالمافيا |
Bakın bayan, kazmaya devam edebilirsiniz, Ama beynime gömülmüş bir sırrım yok. | Open Subtitles | انظُري أيتها السيدَة، يُمكنكِ الاستمرارَ في النَبش لكن ليسَ هُناكَ أسرار مَدفونَة في دِماغي |
Zaten yanacak, Ama bunun için değil. | Open Subtitles | سوفَ يَحتَرِق بالفِعل لكن ليسَ مِن أجلِ ذلك |
Öyleyse birisini öldürmelisin, Ama sıradan birisini değil. | Open Subtitles | عليكَ أن تَقتُلَ أحدَهُم إذاً. لكن ليسَ أي أحَد |
Ama kocanı, çocuklarını terk ettiğinden dolayı değil, hayır. | Open Subtitles | لكن ليسَ لأنكِ تركتِ زوجكِ و أطفالكِ، لا |
Beni suçluyorsun Ama suçlamamalısın. | Open Subtitles | أنتَ تلومني، لكن ليسَ عليكَ أن تفعلَ ذلك |
Ama kendime kızdığımın yarısı kadar bile değil. | Open Subtitles | و لكن ليسَ بنِصف القدر الذي أنا غاضبةٌ من نفسي |
Ama sürekli değil çünkü hocaların verdiği o boktan nefret ettin, değil mi? | Open Subtitles | لكن ليسَ دائِماً لأنكَ كرِهتَ الهُراء الذي أعطاكَ إياهُ المُدرّسين، صحيح؟ |
Sana bildiğin her şeyi ben öğrettim Ama bildiğim her şeyi öğretmedim. | Open Subtitles | أنا لقنتكَ كل شيء تعرفه! و لكن ليسَ كل شيء أنا أعرفهُ |
Ama ne olduğu hakkında en ufak bir fikrim yok. | Open Subtitles | لكن ليسَ لدينا فِكرَة عَمَّا يُمكنُ أن تَكون |
Önemli bir şeye benziyor Ama ben bu konunun uzmanı değilim. | Open Subtitles | يبدو أنهُ أمر كبير لكن ليسَ لديَّ الصلاحية |
Mutlusunuz siz. Yine mutlu olursunuz, Ama gidip baþkasýyla sikiþirsen olmaz. | Open Subtitles | وتستطيعون أن تكونوا سعداء مجدداً لكن ليسَ إن ذهبتِ وضاجعتي شخصاً آخر |