- ama hala bize önerebileceğiniz birşeyiniz yok. - Ne? ! | Open Subtitles | و لكن ليس لديك شئ حتى الآن تقدمه لنا ماذا ؟ |
Bayım, ne dediğinizi bilmiyorum, ama buna hakkınız yoktu. | Open Subtitles | لا أعلم ما الذي قلته لكن ليس لديك الحق في هذا |
ama sizin güzel hatırınız için iki haftada bitiririm. | Open Subtitles | لكن ليس لديك ثمانية أسابيع، لذا سأصلحها من أجلك في غضون أسبوعين. |
Ayrıca bütün sorumluluk sizde ancak hiçbir yetkiniz yok, çünkü hükûmetler aldıkları her kararda bağımsızdır. | TED | و تكون عليك كل المسؤولية، و لكن ليس لديك أي سلطة على الإطلاق، لأن الحكومات ذوات سيادة في كل قراراتها التي تتخذها. |
Özel hayatına karışmak gibi olmasın, ama sağ elinde sanki 6 parmağın varmış gibi göründü? | Open Subtitles | أنا لا أعنى دس أنفى فى شئون غيرى لكن ليس لديك أى فرصه أيتصادف أن تمتلك ستة أصابع فى يدك اليمنى ؟ |
ama iki genç insanın bu zamanlarda nasıI ev geçindirebileceği hakkında en ufak bir fikriniz yok. | Open Subtitles | لكن ليس لديك فكرة كم من الصعب على شابين أن يبدآ حياتهما هذه الأيام |
Kendi kıçını korumak için gizliyor, ama fazla zamanın yok. | Open Subtitles | لقد كان ينتظر على احر من الجمر لكن ليس لديك الوقت لاخبرك |
ama size hizmet edecek kimse yok. Ben sizin hizmetinizdeyim efendim. | Open Subtitles | لكن ليس لديك أحد لخدمتك أنا رجلك يا سيدى |
Yani, bütün gün boyunca yapmakla tehdit ettiğin ama aslında yapmaya niyetli olmadığın şeyi yaptın, ama istemeyerek oldu? | Open Subtitles | يعني، أن الشيء الذي تهددني بالقيام به طوال اليوم لكن ليس لديك النية لفعله قد فعلته، لكن لم تقصد ذلك. |
Kabul etmesi zor biliyorum ama fazla vaktiniz yok. | Open Subtitles | أعلم أنه ليس من السهل عليك أن توافق . لكن ليس لديك وقت |
ama sen Kaynağın soyundan değilsin, kanından yada sihirinden. | Open Subtitles | لكن ليس لديك نسب مباشر معالمصدر،ليس بالدمأوبالسحر. |
Merhaba ben Oscar,beni tanıdığınızı sanıyor olabilirsiniz ama hiç bir fikriniz yok. | Open Subtitles | من يستطيع إيقاف خطر القرش؟ مرحبا انا اوسكار ان قد فكرا بأنك تعلم لكن ليس لديك فكره |
ama kapımın dışında olanlar için bir programınız yok mu? | Open Subtitles | لكن ليس لديك برنامج لما يحدث خارج منزلي ؟ |
Elinde bir boz, bir de yap olacak. Sende boz var ama yap yok. | Open Subtitles | لديك الدوق و لكن ليس لديك السيف أين السيف ؟ |
ama bu defa çantanda onu kurtaracak yeterli numaran yok! | Open Subtitles | لكن ليس لديك حيل في حقيبتك لإخراجه هذه المرة |
Ne yaptığımı bildiğini sanıyorsun, ama hiç bir fikrin yok. | Open Subtitles | في كل الوقت تتحرك من آن لآخر تظن أنك تعرف ماذا فعلت لكن ليس لديك فكرة |
Hiç aklın yok. Ruhun var ancak aklın yok. | Open Subtitles | بالطبع، أنت ليس لديك إحساس لديك روح لكن ليس لديك أحساس |
Gazete tecrüben yok, sen televizyoncusun. | Open Subtitles | معذرة و لكن ليس لديك خبرة فى الصحافة ،خبرتك فى التلفاز |