ويكيبيديا

    "لكن ليس هناك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bir şey yok
        
    • yok ki
        
    • birlikleri bölgeye hareket
        
    • ama hiçbir
        
    Biliyorum, ama tedavi olurken, cesaretlendirmek kadar iyi gelen bir şey yok. Open Subtitles أعلم و لكن ليس هناك شئ مشجع كثيرا عندما تكون في المشفي
    Ben , üzgün çok terk duyuyorum ama yapabileceğim bir şey yok. Open Subtitles أنا أيضا حزين لأني مضطر للمغادرة لكن ليس هناك شيء يمكن فعله
    Bu çok acı bir olay, ama endişeye kapılacak bir şey yok. Open Subtitles كل هذا مأسوف عليه لكن ليس هناك داع للتوتر
    Oğlum, bu yaptığını anlıyorum ama ortada bir korsan hazinesi yok ki. Open Subtitles بني، أنا أُقدّرُ الذي حاولتَ فعله، لكن ليس هناك أيّ كنزَ قرصانِ
    Fakat kalemde sihirli güçleri olan kimse yok ki. Open Subtitles لكن ليس هناك احد في قلعتي يمتلك قوي سحريه.
    Ordu birlikleri bölgeye hareket ederken, Süpermen'in güç kullanılması halinde nasıl bir tepki vereceği hâlâ meçhul. Open Subtitles إحتياطيي الجيش يعبأ ...لكن ليس هناك دليل (كيف سيرد (سوبرمان... على عرض للقوة
    Ordu birlikleri bölgeye hareket ederken, Süpermen'in güç kullanılması halinde nasıl bir tepki vereceği hâlâ meçhul. Open Subtitles إحتياطيي الجيش يعبأ ...لكن ليس هناك دليل (كيف سيرد (سوبرمان... على عرض للقوة
    ama hiçbir interseks birey varoluşunuzu didikleyen bir toplumda yaşamanın duygusal yükünden özgür değil. TED لكن ليس هناك أي شخص ثنائي الجنس يسلم من الأذى النفسي الذي يحدث بسبب العيش في مجتمع يحاول طمس وجودك.
    Semenderleri anlayabilirim ama hiçbir memelide yenilenme yetisi yoktur. Open Subtitles السلمندرات هي شيئ, لكن ليس هناك ثدييات تقوم بعمليات تولد بها الطاقة من جديد.
    Beni uyardığın için sağol, ama korkacak bir şey yok. Open Subtitles أنا أقدر تحذريك، لكن ليس هناك ما يوجب الخوف
    Üstünkörü yapılmış bir test, ama bunu gösteren bir şey yok. Open Subtitles إنه فقط إختبار سريع لكن ليس هناك دليل على هذا
    Zarfın tutkalı başına vurdu herhalde bunda sevinecek bir şey yok. Open Subtitles ربما إنه بُخار القادم من الإسمنت المطّاطي في المُغلّف لكن ليس هناك شيء لتكوني سعيدة عنه هنـا
    Biraz karışık, ama endişelenecek bir şey yok. Open Subtitles ممم,الأمر معقد لكن ليس هناك .مايستدعي القلق..
    Biliyorum. Ama senin için bir şeyler yapmak istedim. Sahip olmadığın bir şey yok. Open Subtitles انا اعرفمع انني اردت أن افعل شيئا لأقدمه لك لكن ليس هناك شئ يمكنني أن اقدمه لك , أليس كذلك ؟
    Burada mağara yok ki. Open Subtitles لكن ليس هناك كهف
    Burada mağara yok ki. Open Subtitles لكن ليس هناك كهف
    Hepsi düşük seviyede radyasyon yayıyorlar, bir çeşit enerji kaynağına işaret ediyor ... ama hiçbir devre, çıkarılabilir kısım ya da yonga yok. Open Subtitles جميعهم يبعثون مستويات منخفضة من الاشعاع مشيرا الى مصدر طاقة فعال لكن ليس هناك دوائر اجزاء متحركة او رقائق ذكية
    ama hiçbir şey senden ve abinden daha önemli değil. Open Subtitles لكن ليس هناك شيء أكثر أهمية عندي منك وأخاك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد