Yırtınıyorum, Ama burası o kadar erkek merkezli bir yer ki, röntgenleri ve testleri bir türlü zamanında yaptıramıyorum. | Open Subtitles | كنتأركلمؤخرات، لكن هذا المكان مجرد نادٍ للأولاد لا يمكنني أن أحصل على نتائج الأشعة أو التحاليل في الوقت المحدد |
Buraya yerleşiyor olabiliriz, Ama burası yine de bayağı ürkütücü. | Open Subtitles | ربما نكون جالسين هنا لكن هذا المكان يبدو شديد الإغراء |
Ama burası bir ormana benziyor. Duvarlar çok yüksek. Kapılar geçilmez. | Open Subtitles | لكن هذا المكان أشبه بالحصن حوائط عالية جدا وأبواب عالية أيضاً |
Biliyor musun bilmiyorum ama bu yer gerçek anlamda yapımcıların takıldığı bir mekandır. | Open Subtitles | لكن هذا المكان بمثابة ملتقى حقيقي للعاملين في مجال الفن والاستعراض |
ama bu yer bircok insani aileyi, cocuklari doyurdu.. | Open Subtitles | لكن هذا المكان يطعم عائلات و أطفال كثيرين |
Şimdi beni dinle, nereden geldiğini, ne yaşadığını biliyorum Ama burası farklı. | Open Subtitles | فاصغ إلى, أعرف من أين أتيت وما عانيت منه لكن هذا المكان مختلف |
Bunu baa dün sormuş olsaydın, "hayır" derdim... Ama burası, neyin olası olduğuna dair algını değiştiriyor. | Open Subtitles | لو انك سألتيني البارحة لقلت لا و لكن هذا المكان يغير لك مفهوم ما هو ممكن |
Evin tamamını organize etme saplantını anlıyorum... Ama burası benim alanım. | Open Subtitles | أَفهم حاجتك الباثولوجيةَ ..لتنظيم بقيةالبيتَ. لكن هذا المكان يخصنى. |
Buradaki tek duyarlı kişi olduğum için kusuruma bakmayın Ama burası bir misafirhane. | Open Subtitles | المعذرة لكوني الشخص الوحيد العاقل هنا لكن هذا المكان هو منتجع |
Ölüme hayran biri sayılmam ama... Burası tuhaf bir şekilde depresif bir yer değil. | Open Subtitles | أنا لست معجب بالموت لكن هذا المكان غير كئيب |
Artık öyle görünmüyor olabilir Ama burası bir saraydı. | Open Subtitles | قدلايبدوالمكانكماسبق، لكن هذا المكان كان قصراً |
Ama burası beni daima kabullendi, hastalıkta ve sağlıkta. | Open Subtitles | و لكن هذا المكان قبل بي دائماً بمرضي و كل الأشياء الآخرى |
Genelde, çözebilirim, ...Ama burası sanki mahalle bakkalı gibi bir yer. | Open Subtitles | عادة يمكنني تحليل الأمر لكن هذا المكان كالسوق التجاري |
Turistlerin gittiği başkaları da var Ama burası gizli olan. | Open Subtitles | هناك بعض الأماكن التي ترحل إليها الجولات السياحية لكن هذا المكان سرّ |
Biz de istemiyorduk Ama burası bir olay yeri. | Open Subtitles | أنها ليست من أهتماماتنا و لكن هذا المكان موقع جريمة |
Yeni kızlarınız var Ama burası ölü. | Open Subtitles | لقد حصلت على فتيات جديدة ! لكن هذا المكان ميت |
Ben görmedim, Ama burası çok kalabalık... ve birkaç farklı çıkış var. | Open Subtitles | لم اري احد... . و لكن هذا المكان مزدحم جدا |
Bizi orada istemiyorlardı. ama bu yer, burası... | Open Subtitles | هم لا يريدوننا هنا, لكن هذا المكان |
ama bu yer tekrar yükselecek. | Open Subtitles | لكن هذا المكان سيقف على قدمه مرة أخرى. |
Bizim için talihsizlik ama bu yer en güçlülerini bile haklıyor. | Open Subtitles | من سوء حظنا, لكن هذا المكان... إنه يحطم أقوى الرجال, |
Gus, özür dilerim ama bu yer tam boktan. | Open Subtitles | "غاس", أنا آسفة, لكن هذا المكان مزعج جدًا. |