"لكن يتوجب" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Ama
• Ancak

Eski babam öyleydi eskiden Ama babam hastalandığında onu yakmak zorunda kaldılar.
اعتاد ابي ان يكون الاب لكن يتوجب علي حرق ابي عندما يمرض

Bakışlarını tam olarak sizden kaçırmıyor, Ama onun dünyasını zihinsel olarak hayal etmek zorundasınız.
إنها لا تنظر بعيداً عنكم فعلياً لكن يتوجب عليكم تخيل عالمها ذهنياً

Mavi yakalı yat kulübü: yat kulübüne üye oluyorsunuz, Ama üyelik şartları arasında tekne tamirhanesinde çalışmak da var.
نادي القلاده الزرقاء لليخوت ,حيث يمكنك الانضمام لهذا النادي لكن يتوجب عليك العمل في فناء اليخوت كشرط للعضوية

Adamın ve genç kadının... duruşunu görebiliyorsun... Ama adamın kadını durdurduğunu... görebilmek için diğer tarafta olman gerekirdi.
أتستطيعين رؤية الرجل والشابة التمثال لكن يتوجب عليك ان تكوني في الجانب الآخر

Ancak babamın iyiliği için bu onuru nazikçe reddetmem gerekiyor.
لكن يتوجب عليّ أن أرفض باحترام هذا الشرف ، من أجل والدي

Ama Mösyö Rupert Bleibner ölecek olursa...
لكن . يتوجب علـى ً روبـرت بلايبنــر ً أن يمــوت

Evet Ama daha fazla ücret talep ederdim.
نعم, لكن يتوجب علي أن أطلب منك مالاً زيادة

Ama seni bağlamak zorundayım. Şimdi ellerini uzat.
حسنا لكن يتوجب علي توثيقك لذا أعطني يديك

Onlara götürmek için hâlâ zaman var, Ama acele etmeniz gerekiyor.
لازال هناك وقت لتصل إليهم لكن يتوجب عليك الإسراع

Tatlım, gitmek istemiyorum. Ama zorundayım.
عزيزتي لا أريد ان اذهب لكن يتوجب علي ذلك

Çılgınca olduğunu biliyorum, Ama onu görmelisin.
أعرف بأنّه ضربٌ من الجنون, لكن يتوجب عليك رؤيتها

Ama önce bunun ne olduğunu bilmelisin.
لكن يتوجب عليك أولاً ان تعرفه ماهو هذا الشي

Ama bu çok güçlü, antrenman yapmalıyız.
لكن يتوجب علينا التدرب عليه لأنه قوي جدا تطلق به , وهو 000000000000

Ama ben de kızım için en iyisini bulmak zorundayım.
لكن يتوجب علي القيام بما هو الأفضل لأبنتي

- Olur Ama yatacağım.
لا بأس ، لكن يتوجب علي الذهاب إلى الفراش قريبا

Gitmesi gerektiği için üzgün olduğunu Ama Ellen Teyzem için doğru olan şeyi yapması gerektiğini söyledi.
,قال.. إنه آسف لاضطراره للذهاب لكن يتوجب عليه

Hanımefendi, kusura bakmayın Ama bu konuşmaya ileri bir tarihte devam etmemiz gerekiyor.
سيدتي, اعذريني و لكن يتوجب علي ان اكمل حديثي معكي في وقت لاحق شكرا لاهتمامك.

Ama tüm kabini ve birinci sınıf koltukları almanız gerekir. Havayolunu satın aldım.
لكن يتوجب عليك شراء كامل المقصورة، ورحلة الدرجة الأولى

Ama birbirimize karşı dürüst olmak zorunda olurduk.
لكن يتوجب علينا ان نكون صرحاء تماماً مع بعضنا البعض

Üzgünüm Ama şimdi ben sizin burayı terk etmenizi isteyeceğim.
أنا آسف,لكن يتوجب علي أطلب منك أن ترحل الآن

Ancak medeni sosyal temaslar dışında herhangi bir şekilde
لكن يتوجب علي أن أؤكد أن اللمس سيكون ممنوعاً