Bir başkası hakkında konuşuyorduk ama senin taleplerini yanıtlamak için ara verebiliriz Gerard. | Open Subtitles | نحن نتحدث عن شيء آخر لكن يمكننا التوقف كي نعالج مشاكلك يا جيرارد |
Hayır, ama birlikte oturup bunu konuşur ve senin yazıp yazmadığını tespit edebiliriz. | Open Subtitles | لا، لكن يمكننا الجلوس و نتناقش فيه و نقرر إن لم تكوني كتبتيه |
Hayır, ama birlikte oturup bunu konuşur ve senin yazıp yazmadığını tespit edebiliriz. | Open Subtitles | لا، لكن يمكننا الجلوس و نتناقش فيه و نقرر إن لم تكوني كتبتيه |
ancak kanserin tedavisi ile ilgili karıncalardan bazı şeyler öğrenebiliriz. | TED | لكن يمكننا تعلم شيئًا من النمل في علاج السرطان. |
Doğru, kazanamayız, ancak onu durdurabiliriz. | Open Subtitles | حسناً ، لا نتمكن من الفوز, لكن يمكننا أن نوقفه. |
fakat bunu motora zarar vermeden önce birkaç dakikalığına sürdürebiliriz. | Open Subtitles | لكن يمكننا تحمل هذا لبضعة دقائق فقط قبل تضريرّ المحرك |
Şimdi, ışık altı motorlarımız olmayabilir, ama hâlâ manevra iticilerimiz var. | Open Subtitles | لم تعد لدينا محركات المدى المتوسط، لكن يمكننا القيام بمناورات اندفاعية. |
Evet kalmayacağız ama onları şimdi durdurabiliriz. Üzerinizdeki etkilerine bir son verebiliriz. | Open Subtitles | من الواضح لا، لكن يمكننا وقفهم الآن، لنضع حداً للضغط الذي عليك |
Şimdi Tommy ile yaşıyor ama ne zaman istersen onu ziyaret edebilirsin. | Open Subtitles | إنه يعيش مع تومي الأن لكن يمكننا زيارته في أي وقت تشائين |
ama belki şu duvarı çarpıcı renkli bir şeye boyayabiliriz | Open Subtitles | و لكن يمكننا أن ندهن هذا الحائط بلون مرح اللهجة. |
Bence süslü parti kalemleri iyi ama istersen üçünü de yapabiliriz. | Open Subtitles | نوعاً ما أحب قلم الأغطية لكن يمكننا أن نفعل الثلاثة معاً |
ama biz Dünya'yı yerinden oynatamayız, en azından zahmetsizce... ama küçük bir asteroidi oynatabiliriz. | TED | لكننا لا يمكننا تحريك الأرض، على الأقل ليس بسهولةٍ، لكن يمكننا تحريك كويكب صغير. |
Amacı olmayan eziyetlere dayanamayız ama bir nedeni olduğuna inandığımız büyük acılara göğüs gerebiliriz. | TED | ليس بمقدورنا تحمل عذاب بلا نهاية و لكن يمكننا تحمل الألم الشديد إن آمنا أن لذلك حكمة خاصة |
ama en azından, bir organizma çoğalmadan ölürse, evrimsel olarak işe yaramaz olur diyebiliriz, değil mi? | TED | لكن يمكننا على الأقل القول بأنه إن مات كائن حي من دون أن يتوالد، فإنه سيكون غير ذي نفع من زاوية تطورية، صحيح؟ |
ama bu güvensizliğin bizi kırmasına veya yumuşatmasına izin verebiliriz. | TED | لكن يمكننا السماح لعدم الأمان لجعلنا ضعاف او مطواعين. |
Emin değiliz ama bunu matematikte örüntülerle gösterebiliriz. | TED | نحن لسنا متأكدين، لكن يمكننا أن نمثل ذلك بواسطة الرياضيات في نمط. |
ama bunu katı objelerle oynayarak da yapabilirsiniz. | TED | لكن يمكننا فعلها عبر اللعب بالأجسام المادية. |
ancak sonunda bunu çözebileceğinizi söyleyebiliriz, değil mi? | Open Subtitles | و لكن يمكننا القول أنكم ستحلون هذه المشكلة لاحقاً، أليس كذلك؟ |
ancak bunu gerçek suikastçiyi bulmak için kullanabiliriz...belki. | Open Subtitles | لكن , يمكننا إستخدامها لإيجاد القاتل الحقيقي , من الممكن |
Progenasyon makineleri gece vardiyası boyunca devre dışıdır ancak aktif olur olmaz, ikinizden bir ekip üretebiliriz. | Open Subtitles | آلات إنتاج الجينات تنطفأ في الليل لكن يمكننا توالد فصيلة جديدة منكما بعد تشغيلها |
fakat biz bunu yapabiliriz ve bu çalışmayı yapmak için fırsatlarımız var | TED | لكن يمكننا فعل ذلك، فهناك فرص لجعل ذلك يعمل. |
Bu duyguları sonsuza kadar yok edemeyebiliriz, fakat akademik ve profesyonel zorluklar için sohbet kurabiliriz. | TED | قد لا نستطيع نفي هذه المشاعر بالكامل أبدًا، لكن يمكننا أن نحظى بنقاشات مفتوحة حول التحديات الأكاديمية أو المهنية. |