Bir şey söylemek istemedim ama bir çift daha var. | Open Subtitles | لا أريد أن أقول أيّ شيء، لكن يوجد زوج آخر. |
ama bir gün önce gece yarısı kaldıracı diye bahsedilen... | Open Subtitles | و لكن يوجد عنوان هنا لشيء سُمي بمصعد منتصف الليل |
ama bir dizi bilgiyi indirmek ile onun neden öyle olduğunu anlamak arasında fark var. | TED | لكن يوجد هناك فرقًا بين تنزيل مجموعة من الحقائق والفهم الحقيقي لكيف أو لماذا هذه الحقيقة هي كما هي. |
Evet benim varsayımım buydu ancak başka bir açıklama daha var. | Open Subtitles | حسناً, هذا كان افتراضي أنا و لكن يوجد هناك تفسيراً اخر |
ancak yapabileceğimiz başka şeyler de var, örneğin makine bilimi, finans, tıp... | TED | لكن يوجد مجموعة من الأشياء الأخرى التي نستطيع القيام بها، مثل الميكانيكا والمالية والطب، إلى آخره. |
Ama 428 tane var, hepsini birden izleyemeyiz. | Open Subtitles | لكن يوجد 428 معملاً لا يمكننا مراقبة كلاً منها |
ama bir bomba var, ve yolcuların birinin kontrolünde. | Open Subtitles | لكن يوجد قنبلة على الطائرة وأحد المسافرين يتحكم بها |
Canlı konser başlamak üzere, ama bir elektrik problemi var. | Open Subtitles | الحفلة على وشك البدء على الهواء لكن يوجد مشكلة في البث |
Evet biliyorum ama... bir çizgi vardır hayatım ve... sen o çizgiyi aştın. | Open Subtitles | نعم, أعرف .. لكن .. يوجد حد يا عزيزتي, و |
Abartılı bir şey değil ama bir masa ve beş sandalyesi var işte. | Open Subtitles | ليست بالشيء الباهظ لكن يوجد فيها طاولة و 5 مقاعد |
Evliliğimizin yalanlar üzerine kurulu olan kısımlarını biliyorum, ama bir sürü güzel şeyler de var: | Open Subtitles | اعلم ان جزءً من زواجنا مبني علي الكذب لكن يوجد الكثير من الاشياء الجيدة |
Bir kostüm olduğunu düşünüyor olabilirsin alt kısmını hiç görmemişsindir ama bir de alt kısmı var. | Open Subtitles | ربما سوف تعتقد بأنه دمية لكنك لم ترى الجزء السفلي منه لكن يوجد هناك جزء سفلي |
Animasyon film denince bir çok insanın aklına 40 dakikalık ya da daha uzun görüntüler gelir ama bir başka animasyon film türü daha var: | Open Subtitles | حينما يتذكر الناس أفلام الكرتون يفكرون بفيلم مدته 40 دقيقة أو أكثر لكن يوجد نوع آخر من أفلام الكرتون |
ama bir tüyleri daha vardır. Kuyruğunda bulunan 4 uzun tüy. | Open Subtitles | و لكن يوجد ميزة هجوميـَّةٌ أخيرة، و هي 4 ريشاتٍ طويلات على ذيله |
ama bir şey benim ayakta olmamı istiyor. | Open Subtitles | لكن يوجد شيءٌ بالخارج أرادني بشدة أن أقف على قدميّ |
Evet, bana da öyle gelmişti ama bir "ama" var. | Open Subtitles | صحيح , إعتقدتُ ذلك أيضاً "لكن يوجد كلمة " لكن |
ancak Güney Kutbunda da bir kutup var ve oraya yaya olarak, yardım almadan, destek almadan, en zor rotadan, 1.500 kilometreye rekor sürede, tarihte herkesten daha fazla yük taşıyarak ulaştık. | TED | لكن يوجد هنالك قطب في القطب الجنوبي و مشينا الى هناك ، دون مساعدة ودون دعم، عبر أصعب طريق مسجلين 900 ميل كأسرع وقت. ساحبين وراءنا أثقل وزن يسحبه شخص في التاريخ |
ancak hemen aradan çıkarmamız gereken birkaç etik mesele var. | Open Subtitles | لكن يوجد بعض القواعد الأخلاقية الثابتة أننا يجب أن نخرج بسرعة من الطريق |
4.4 milyar yıl önce Dünya, sıvı suyun bulunması için fazla sıcaktır ancak atmosferde su buharı vardır. | Open Subtitles | قبل 4.4 بليون عام، إنها حارّة جداً على الأرض لوجود الماء السائل. لكن يوجد بخار ماء، بخار في الغلاف الجوي. |
Illinois'te hiç yok ama yurt genelinde 15 tane var. | Open Subtitles | "لا يوجد أحد في منطقة "إيلينوي لكن يوجد 15 شخصاً بهذا الاسم حول البلاد |
Sinemada bir sürü star var İpek... ama megastar yanlızca bir tane var, o da sensin. | Open Subtitles | لكن يوجد بطل واحد فقط - انت ذلك كان غير قابل للتصديق |