O şeyleri yapmak için kendi ölü derisini mi kullanıyor? | Open Subtitles | المَحَافَظ ,الاحذية هل تستخدم جلدها الميت ,لكي تصنع هذه الاشياء؟ |
Bir dövüşçü yapmak için her şeylerini değiştirirsin. | Open Subtitles | لكي تصنع ملاكم يجب أن تضغط عليهم وتصرعهم أرضا |
Ama korkarım ki birinciliğe layık bir şey yapmak için yeterli vaktin yok. | Open Subtitles | ولكني أخاف أنك لم تعطي نفسك وقتاً كافياً لكي تصنع شيئاً يستحق المركز الأول |
Organizmalardan öğrenemek. Bu suyla ilgili bir oturum... soğutulmadan aylar, aylar, aylarca dayanabilecek bir aşıyı yapmak için susuz yaşayabilen organizmalardan öğrenmek. | TED | التعلم من الكائنات الحية. هذه جلسة عن المياه، التعلم من كائنات حية تستطيع أن تعيش بدون الماء، لكي تصنع تطعيما يستمر ويستمر ويستمر بدون تبريد. |
Omlet yapmak için, yumurtayı kırman gerekir! | Open Subtitles | يجب أن تكسر البيض لكي تصنع بيض مخفوق |
İIk filminden sonra yeni bir korku filmi için, ama bu defa para getirecek ticari bir korku filmi yapmak için, gördüğün o tuhaf kabusların peşine düşüp, buralara gelmek istedin. | Open Subtitles | تريد أن تتراجع مهمّا كنت مضطرباً عقليّاً والكابوس الذي تعيش فيه لكي تصنع فيلماً مخيفاً آخراً... |
Yeniden yapmak için bazen yok etmelisin. | Open Subtitles | بعض الأحيان يجب أن تدمر لكي تصنع. |
Sana sürpriz yapmak için geldi. | Open Subtitles | لقد قدمت لكي تصنع لك مفاجأة |