Böyle bir şey yapması için tüm umudunu kaybetmiş olması lazım. | Open Subtitles | لا بد من أنها فقدت كل الأمل لكي تفعل شيء كهذا. |
Tanrım, bunu yapması için de ödeme yapmadın, değil mi? | Open Subtitles | اوه يا الهي انت لم تدفع لها لكي تفعل ذلك ، اليس كذلك ؟ |
Biriyle konuşma ve yaptıklarını açıklama ihtiyacı duyan bir kaynağın bunu yapması için güvenilir birinin olması lazımdır. | Open Subtitles | المصْدر الذي يحتاج أن يتحدّث لِشخصِاً ما، ويشرح ما قام بِهِ ويُفكّر فيما فعلهُ، يحتاج لِشخصِاً آمن لكي تفعل ذلك معهُ. |
Bayan Adele takma ad kullanıyorsa bunu yapması için çok iyi bir nedeni var demektir. | Open Subtitles | إن كانت السيدة ( أديل ) تختبئ خلف اسم مستعار فلابد بأن هناك سبباً وجيهاً لها لكي تفعل ذلك |
Bunu yapmak için, seni anlayan ve destekleyen birine ihtiyacın var. | Open Subtitles | لكي تفعل هذا, أنت تحتاج إلى شخص يفهمك و يقوم بدعمك |
Evvela, Bunu yapmak için dışarıda durmanız gerekiyor. | TED | حسناً, يجب عليك أن تقف في الخارج لكي تفعل ذلك. |
Bunu yapmak için, tüm kuşku yokedilmeli, yoksa kanser gibi yayılır. | Open Subtitles | لكي تفعل ذلك كُلّ الشَكّ يجب أنْ يُزالَ أو إنه سينتشر كالسرطان |
Bunu yapmak için bir gerekçen olduğuna eminim dostum. | Open Subtitles | انا متأكد جداً انك تحتاج مذكرة تفتيش لكي تفعل هذا, يا صاح |