İlaç tarafından zarar görmeniz, ilaçla tedavi olmanızdan 15 kat daha olası. | TED | أنت أكثرعرضة للأذى بما يقارب 15 مرة من أن تتلقى المساعدة منه |
İnsanların senin hataların için zarar görmemesine karşı dikkatli olmalısın. | Open Subtitles | ،يجب أن يحذر الناس حتى لا يتعرضوا للأذى بسبب أخطائك |
Oyuncakların sana zarar verdiğini ve daha gerçek olmayan pek çok şeyi. | Open Subtitles | و أنّ ألعابكَ قد تعرّضك للأذى و مئات الأمور الأخرى الغير صحيحة |
Bu adamlara ateşleyicilerin yerini söyle. Böylece kimsenin canı yanmamış olur! | Open Subtitles | أُخبرُ هؤلاء الرجالِ أين المفجراتِ حتى لا يتعرض شخص آخر للأذى |
Yangında, pek çok tanıdık yaralandı. | Open Subtitles | العديد من الجيران تعرضوا للأذى أثناء الحريق |
Savaş yüzünden zarar görmüş, ruhsal olarak yaralanmış ve sarsıntı geçirmiştir. | Open Subtitles | تعرض للأذى وأصيب داخليا بسبب الحرب وتعرض كذلك للصدمة من جرائها |
Burada oturup onun zarar görmesini beklemenin iyi bir fikir olmadığını düşünüyorum. | Open Subtitles | ولا أظن أن من المقبول جلوسنا هنا فقط في انتظار تعرضه للأذى. |
Bu, hükumetin diğer hükumetler ile çatışmaya, yoğun tartışmaya girmedeki gönülsüzlüğüdür, tüm süreç boyunca, masum insanlar zarar gördü. | TED | بل كان عدم رغبة حكومته في الإنخراط في صراع مع حكومات أخرى، في مناقشات متوترة، طول الوقت، كان الأبرياء يتعرضون للأذى. |
Küçük kız kardeşim zarar görmesin diye bunu kabullenmiştim. | TED | وقد سلّمت لذلك خوفًا من تعريض أختي الصغرى للأذى. |
Eğer onlara zarar getirirsen, ölüm seni çabuk bulur umarım. | Open Subtitles | من الممكن أن يأتيك الموت سريعا إذا عرضتهم للأذى |
Eğer onlara zarar gelirse, ölüm seni tez bulur. | Open Subtitles | من الممكن أن يأتيك الموت سريعا إذا عرضتهم للأذى |
Eğer onlara zarar getirirsen, ölüm seni çabuk bulur umarım. | Open Subtitles | من الممكن أن يأتيك الموت سريعا إذا عرضتهم للأذى |
PUSA, sen kesin bir emre itaatsizlik ettin. Masum sivillere zarar görmesine yol açtın. - Filodakileri tehlikeye attın. | Open Subtitles | لقد عصيت أمراً مباشراً وعرضت أبرياء للأذى وعرضت السرب للخطر |
Sanırım Sharon buraya geldi ve sonra zarar görmüş olabilir. | Open Subtitles | أظن أن شارون قد أتت إلى هنا و ربما تكون قد تعرضت للأذى |
Beni iki kere aradı. Sharon'ın bir şekilde zarar gördüğüne inanıyor. | Open Subtitles | لقد اتصلت بي مرتين إنها تقول أن شارون قد تعرضت للأذى بطريقة ما لا أعرف كيف |
Hiç kendine zarar verdin mi? Veya sana zarar verilmesine izin verdin mi? | Open Subtitles | هل آذيت نفسك يوما أو عرضت نفسك للأذى بإستثناء الحالات |
Sadece, tanııdğım birine bir zarar geldi ben de Büykbabayı suçladım. | Open Subtitles | كل ما في الأمر أن شخصاً أعرفه قد تعرض للأذى لذا ألقيت اللوم على جدك |
Bize mektubu verirsen, sana ve ailene zarar gelmeyecek. | Open Subtitles | أعطنا الرسالة ولن تتعرض أنت وعائلتك للأذى |
'Rotanızdan ayrılmayın ki kimsenin canı yanmasın.' '5 dakika sonra gerekli talimatları alacaksınız. | Open Subtitles | حافظوا على مساركم ولن يتعرض أحد للأذى ستتلقون المزيد من التعليمات بعد خمس دقائق ، إنتهى |
Birisi çok fena yaralandı. | Open Subtitles | شخص ما تعرض للأذى بشدة، لم يكن لي يدًا بالأمر |
Kimse yaralanmadı. Gaz sızıntısı oldu. | Open Subtitles | لم يتعرض أحدهم للأذى لقد كان تسرب في الغاز |
başına bir şey gelirse ona bakacağıma söz vermiştim. | Open Subtitles | وعدته أن اراقبه له إن تعرض للأذى أو القتل |
Kızımı arıyorum. yaralı olabileceğinden endişeleniyorum. | Open Subtitles | أنا ابحث عن إبنتي أخشى أن تتعرض للأذى |
Sadece incindiğini görmek istemiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | لا أريد فحسب أن أراك تتعـرضيـن للأذى , حسنـاً ؟ |