Ne yazık ki o etrafımızda değil. Bize yardımcı olabilirdi. | Open Subtitles | للأسف أنها ليست في الجوار كانت لتساعدنا نحن الاثنتين |
Ama Ne yazık ki, çok fazla içtiğin için, kendinden geçti. | Open Subtitles | ولكن للأسف أنها أفرطت في الشراب وفقدت الوعي. |
Ne yazık ki Çin Mahallesi'nde özel bir posta kutusu. | Open Subtitles | للأسف أنها مجرد علبة بريد خاصة في الحي الصيني - هذهِ هيَ البداية - |
Maalesef ceset kutusunda oturma izni alıp bulaşmaya devam eden bir hediye verdi bize. | Open Subtitles | للأسف أنها أخذت اقامه في صندوق الجثه وأعطتنا هديه تستمر بالعطاء |
Maalesef sizinle korkunç bir olayı paylaşmak zorundayım. | Open Subtitles | للأسف أنها ستكون مهمتي لإخباركم ببعض المستجدات السيئة |
Ne yazık ki yaptıkları sadece mide bulantısına neden oldu. | Open Subtitles | للأسف أنها كانت تسبب الغثيان. |
Maalesef sizinle korkunç bir olayı paylaşmak zorundayım. | Open Subtitles | للأسف أنها ستكون مهمتي لإخباركم ببعض المستجدات السيئة |
Meclis üyeleriyle programımı görüştüm ama Maalesef ki beni reddettiler. | Open Subtitles | لقد طلب للحصول على إذن في مجلس النواب، للأسف أنها بدلا من ذلك rancanganku تتوقف. |