Başkan Yardımcısı ve onun ulusal güvenlik Konseyi üyeleri yalancı ve savaş suçlusudur. | Open Subtitles | نائب الرئيس وأعضاء فريقه للأمن القومي الذين اكتشفت كذبهم وجرائم الحرب التي ارتكبوها |
Bu kalemle ilgili söyleyebileceğim tek şey ulusal güvenlik açısından hayati önem taşıdığıdır. | Open Subtitles | كل ما يمكنني قوله هو أن محتويات هذا القلم تعتبر حيوية للأمن القومي |
Ama bunların hiçbiri neden ulusal güvenlik için "ilgili" olduğunu açıklamıyor. | Open Subtitles | لا شيء من ذلك يُفسّر سبب كونه ذي صلة للأمن القومي. |
UFO'lar ulusal güvenliğe doğrudan fiziksel bir tehdit değil. | Open Subtitles | الأطباق الطائرة ليست تهديدا مباشرا للأمن القومي |
Aktif hale geçirebileceğimiz bir İç Güvenlik kanun hükmü olduğuna eminim. | Open Subtitles | إنني متأكدة من أن هنالك بنداً للأمن القومي نستطيع تفعيله |
Bu insanların çok dar bir ulusal güvenlik anlayışına sahip olduklarını kanıtlamak istiyorum. | TED | بإمكاني أن أناقش أن لديهم نوع من الفهم الضيق للأمن القومي. |
Yetenekli programcıları ülke dışına kaçırmak ulusal güvenlik anlayışımıza ters düşer. | Open Subtitles | اخذ مبرمجيون سريون خارج البلاد يتعرض للأمن القومي |
Aslında, bu sistem ulusal güvenlik için, terör için geliştirildi. | Open Subtitles | أصلاً، هذا تطوّر للأمن القومي مكافحة الإرهاب |
Neden David Palmer, ulusal güvenlik tehdidi hakkında karımı arasın ki? | Open Subtitles | لم قد يتصل دايفيد بالمر بزوجتي ويخبرها عن تهديداً مزعوماً للأمن القومي ؟ |
Bir de şu kafamdaki bilgiler eminim onlarda ulusal güvenlik için pek hayırlı şeyler değil, o yüzden umarım bir planımız olduğunu söylersin. | Open Subtitles | ليست بالتأكيد نعمة للأمن القومي لذا فاخبريني أرجوكِ بوجود خطة |
Vatanseverlik Yasası'nın 216. bölümüne göre olası ulusal güvenlik tehditlerini alt etme izni vardır. | Open Subtitles | قسم 216 من التصرف الوطني يسمح لنا الأتفاق ومعرفة أسباب حدوث التهديدات للأمن القومي في هذه الحالة |
Birini öldürebilir. ulusal güvenlik için bir tehlike olabilir. | Open Subtitles | بكل ما نعرفه، فهو قد يشكل تهديداً للأمن القومي |
Ve sizin ulusal güvenlik danışmanlarınız bunu detaylı olarak incelemeli ve size sunmalıydı. | Open Subtitles | ومستشاروك للأمن القومي كان عليهم أن يدرسوها ويدققوا بالتفاصيل جيدا من أجلك |
Çünkü gerçek bir ulusal güvenlik tehdidimiz olmasına rağmen, son gördüğümde yukarıdakiler çatlak kahramanları enselemeye çalışıyordu. | Open Subtitles | لإن لدينا تهديدا حقيقيا للأمن القومي وبالمرة الأخيرة التي تحققت منها تلك الرؤوس تحاول ردع منفذ عدالة مصاب بالجنون |
Bu hasta ulusal güvenlik için bir tehlike. Bizimle gelmek zorunda. | Open Subtitles | هذا المريض, تَهديد للأمن القومي سوف يٌغادر معاً. |
Savunma Bakanlığı bu belgelerdeki bilgilerin ulusal güvenlik için hayati önem taşıdığını düşünmüş olmalı. | Open Subtitles | شعرت وزارة الدفاع بأن المعلومات بداخل تلك المستندات كانت حاسمة بالنسبة للأمن القومي. |
Bazıları ona kahraman diyor, bazıları onu ulusal güvenliğe bir tehdit olarak görüyor. | Open Subtitles | البعض يُسميه بطلّ، البعض يراه تهديداً للأمن القومي. |
Aktif hale geçirebileceğimiz bir İç Güvenlik kanun hükmü olduğuna eminim. | Open Subtitles | إنني متأكدة من أن هنالك بنداً للأمن القومي نستطيع تفعيله |
Bak, Martin, ben meşgul bir adamım ve bana gerçekten Ulusal güvenliği tehlikeye atacak bir adam gibi görünmedin.. | Open Subtitles | أنظر مارتي أنا رجل مشغول وأنت لا تبدو لي كأي تهديد كبير للأمن القومي |
Bu durum ulusal güvenliğin 5. dereceden alarma geçirilmesini gerektirir. | Open Subtitles | يُمثل ذلك الأمر إنذار حريق من الدرجة الخامسة للأمن القومي |
Sayın Yargıç, gizli kanıt olmasının doğası olarak bunu herkese söyleyemem böylece ulusal güvenliğimiz de zarar görmez. | Open Subtitles | سيادتك، هذا دليل سري جداً محظور نشره للرأي العام حتى لا يشكل تهديداً للأمن القومي |
Affedersiniz, ulusal güvenliğimize büyük bir tehdit söz konusu. | Open Subtitles | معذرة معذرة. هناك تهديد مهم جداً للأمن القومي |