Aynı zamanda Sovyetler Birliği'nin Batı Avrupa içlerine doğru genişlemesini de engellemek istiyorduk. | Open Subtitles | أردنا أيضًا منع أيّ توسع للإتحاد السوفيتي داخل أوروبا الغربية |
Başka bir diktatör yönetimle birleşti ve Sovyetler Birliği'ne zarar verme olasılığı olmayacak kadar küçük bir komşu ülkeyi işgal etti. | Open Subtitles | وقاما بغزو دولة مجاورة متناهية الصغر لا يمكن أن تتسبب بأي ضرر ممكن للإتحاد السوفيتي |
Sovyetler Birliği'nin uluslararası durumu hiç olmadığı kadar güçlü. | Open Subtitles | المكانة العالمية للإتحاد السوفيتي أقوى من أي وقت مضى |
Sovyetler Birliği'ni destekleyen ülkeler teker teker ayrılıp bağımsızlıklarını ilan ettiler. | Open Subtitles | واحدة تلو الآخرى، العديد من الدول التي كانت منضمة للإتحاد السوفيتي بدأت بالإنفصال وأعلنت إستقلالها |
Gizli bilgileri Sovyetler Birliği'ne eski bir Komünist olan Whittaker Chambers aracılığıyla göndermekle suçlandı. | Open Subtitles | وُجهت إليه تهمة تسريب أسرار للإتحاد السوفيتي عن طريق الشيوعي الأسبق (ويتيكار تشامبرز) |
BAŞKAN ÖLDÜ Bir Suikastçı Öldürdü Sovyetler Birliği'nin kahramanı oldu. | Open Subtitles | وبطلٌ "للإتحاد السوفيتي". |