Biraz içti ama o günden beri elini sürmüyor, her gün toplantılara gidiyor. | Open Subtitles | ولكن عاد لإقلاعه عن الشرب منذ ذلك الوقت, وهو يذهب للإجتماعات يومياً |
- Genelde eve yakın toplantılara gidiyorum. | Open Subtitles | . فى الواقع كنت أذهب للإجتماعات القريبه من المنزل |
Artık toplantılara gelmiyor. | Open Subtitles | و لم يعد يذهب للإجتماعات بعد ذلك |
Bu toplantılara ne kadar süredir katıldığı hakkında bir fikrin var mı? | Open Subtitles | هل لديك فكرة كم بقي يأتي للإجتماعات ؟ |
Tedavi paralarını ödedim. Onu toplantılara götürdüm. | Open Subtitles | لقد دفعتُ للعلاجات، وأخذتُه للإجتماعات. |
Bazen beni toplantılara götürüyor. | Open Subtitles | إنها تأخذني للإجتماعات ببعض الأحيان. |
Bu yorumların ortak teması hepimizin kötü yönetilen toplantılara girmekten, mağdur olmaktan başka çaremiz olmadığına dair temel bir inancımız olması. | TED | نمط شائع يشمل كل تلك التعليقات على الإنترنت هل هذا اعتقاد أساسي بأننا عديمي الحيلة أن نفعل شيئاً خلاف حضورنا للإجتماعات وأنا نعاني من سير الإجتماعات العقيم وأن نعيش لنجتمع يوماً آخر . |
toplantılara zaman buluyorsun, değil mi? | Open Subtitles | لكنك تجد الوقت للإجتماعات |
Artık toplantılara ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لا أحتاج للإجتماعات بعد الأن |
Hayır. toplantılara bile katılmazdım. | Open Subtitles | أنا لم أحضر للإجتماعات حتى |