Durumu, annenle yakınlaşmak için kullanmayacağım. | Open Subtitles | لن أقوم بإستغلال الموقف للإقتراب من والدتكِ |
Seninle öğle yemeğinde oturmak, ablana yakınlaşmak için yaptığım ince bir plandı. | Open Subtitles | كان جلوسي معك على الغداء جزءاً من خطة وضعت بعناية للإقتراب من أختك |
Erkeklere yakınlaşmak için cazibesini kullanıyor. Nen ile öptüğü kişiyi 180 dakikalığına kölesi yapıyor. Onlara vurulmuş gibi davranıyor ve ardından onları öpüyor. | Open Subtitles | تستخدم سحرها للإقتراب من الرجال، تتظاهر أنّها مهتمّة بهم ثم تقبلهم! |
Ben bir fahişeyim,Kuzey kötülüğüne yaklaşmak için tek yol bu | Open Subtitles | أنا عاهرة، وهذا هو السبيل الوحيد للإقتراب من شيطان الشمال |
Gemiye yaklaşmak için beni kullandın. | Open Subtitles | لقد أستغلتنى للإقتراب من السفينة |
Diğer 3 ajan Sidorov'a yaklaşmak için gizli görevdeydi. | Open Subtitles | ثلاثة عملاء آخرين وضعوا للعمل متخفين (للإقتراب من (سيدوروف |
Yani erkek kardeşine yaklaşmak için Jenna'yla çıkıyordu. | Open Subtitles | (إذن كان فقط يواعد أختك (جينا للإقتراب من أخيك |