Önce bu adamın evini soy, iki kadını öldür, sonra da şantaj yapacak cesaretin olsun. | Open Subtitles | أولاً تسرق منزل الرجل تقتل امرأتين ثم تمتلك الوقاحة للابتزاز |
Genç kurban yapılan şantaj yüzünden intihar etmişti. | Open Subtitles | عن سيدة شابة و جميلة وقعت ضحية للابتزاز فقررت الانتحار |
Annemi işlemediği bir cinayetle art niyetle suçlayan kardeşimle uygunsuz bir ilişkiye giren ve buraya gelip karşıma geçip bana şantaj yapan seni hangi akla hizmet genel sekreterim yapmak isteyeyim ki? | Open Subtitles | انتي خبيثه لتقاضي والدتي بجريمه لم ترتكبها تنغمسين في علاقه غير لائقه مع اخي وبعد تأتين هنا للابتزاز |
Elinde ne olduğunu sanıyorsan, onlarla ne yapmayı planlıyorsan şantaja Green'den farklı bir şekilde cevap vermem ben. | Open Subtitles | مهما كنت تعتقد ما حصلت عليه، وكل ما كنت تنوي القيام به مع ذلك، أنا لا تستجيب للابتزاز بنفس الطريقة التي يفعل الاخضر |
Evet. Böyle bir bakan, şantajcılar için açık hedef demektir. | Open Subtitles | وزير على هذه الشاكلة عرضة للابتزاز |
Avukatların ve yargıçların güçlü kişiler tarafından fahişeler vasıtasıyla şantaj yapılarak sindirildiğinden endişe ediyordunuz. | Open Subtitles | أؤلئك المحامون و القاضي لقد تم اختيارهم على حسب السلطة الذين يستعملون الغاويات للابتزاز |
Ama çoğu sırlar mükemmel şantaj elemanı olarak iş görürler. | Open Subtitles | لكن أغلب الأسرار تمثّل مادّةً ممتازةً للابتزاز. |
Bu aileyi ayakta tutmak istiyorsan şantaj için rüşvet fonu açman gerekecek. | Open Subtitles | ملاحظة بسيطة لك يجب أن تحصل على السيولة اللازمة للابتزاز إذا أردت أن تمثل هذه العائلة |
-Küçük düşürüldüm ve şantaj yapıldım. Hepsi senin yüzünden. | Open Subtitles | لقد تحطمت و أفلست وتعرضت للابتزاز بسببك |
şantaj, casusluk, suikast. | Open Subtitles | -يمكن تسـتخدمها للابتزاز ، التجسس أو الاغتيالات |
Sanırım Bay Agarwal'a şantaj yapan birileri vardı. | Open Subtitles | اعتقد ان والدك كان يتعرض للابتزاز. |
Bir haraç mektubu. Sana şantaj yapılıyormuş. | Open Subtitles | كان رسالة ابتزاز انتّ تتعرض للابتزاز |
- Mike'a şantaj yapıldı. - Sonra da Harvey'e ihanet etti. | Open Subtitles | لقد تعرّض للابتزاز - (وبعد ذلك قام بخيانة (هارفي - |
Bu tüm zamanların en iyi şantaj malzemesi. | Open Subtitles | هذه أفضل مادّة للابتزاز قطّ. |
Kellog ona şantaj yaptı. | Open Subtitles | كيلوغ للابتزاز لها. |
Kimse şantaj yapılmasını sevmez. | Open Subtitles | لا أحد يحب يتعرض للابتزاز |
"Voiello'nun şantaj Yaptığı 1001 Ünlü" yü alayım ben. | Open Subtitles | {\pos(190,220)}سآخذ "1001 اسمًا مبجّلًا للابتزاز" من (آنجيلو فيولو) |
Çünkü 11 yaşındaki bir çocuk tarafından şantaja uğruyorum. | Open Subtitles | لأنني أتعرض للابتزاز من فتاة عمرها 11 عام |
Düşüncesiz davranan adamlar şantaja açık olur. | Open Subtitles | فالرجال الذين لا ينفصلون معرضون للابتزاز |
Düşüncesiz davranan adamlar şantaja açık olur. | Open Subtitles | فالرجال الذين لا ينفصلون معرضون للابتزاز |
Sırları olan bir bakan, şantajcılar için hedeftir tıpkı senin özel hayatının da hedef olduğu gibi. | Open Subtitles | الوزير صاحب الاسرار عرضة للابتزاز - حياتك الشخصية تهديد - عم تتكلم؟ |