8 gün, bir kızı yakalamak için ...yeter de artar bile. | Open Subtitles | إذا 8 أيام يجب أن تكون أكثر من اللازم للامساك بالفتاة |
Ancak halkı rahatlatmak ve katili yakalamak için elinden geleni yapıyor... | Open Subtitles | ولكنهم يطمئنون الجمهور بأنهم يقومون بكل ما يمكنهم فعله للامساك بالقاتل |
Lecter onu yakalamak için gerekenlerin bu kağıtlarda olduğunu söyledi. | Open Subtitles | اقد أخبرنى ليكتر أنه لدينا كل ما يلزم للامساك بالقاتل فى هذه الاوراق |
Saldırganı yakalamak programı gibi. | Open Subtitles | انها نوع ما مثل هذا المسلسل التليفزيون للامساك بمفترس. |
Onu en iyi yakalama şansımız içeride kalmasını sağlamak, | Open Subtitles | افضل فرصة للامساك بالكراكان هي في حبسهم داخلا |
Allah bilir bir daha ne zaman onu yakalama şansımız olur. | Open Subtitles | من يعرف متى سنحصل على فرصة اخرى للامساك به |
Avını yakalamak için uzun boynunu kullanır, sersemletmek için ise kuyruğunu bir kırbaç gibi kullanabilir. | Open Subtitles | يستخدم رقبته الطويله للامساك بفرائسه، و ذيله كسلاح |
Ama Mardon'ı ve onun gibi olanları yakalamak için yardımınız gerekli. | Open Subtitles | لكني احتاج مساعدتكم للامساك بمارتن واي شخص اخر مثله |
Buk bu adamı uzun zamandan beri yakalamak istiyor. | Open Subtitles | لا انه جيد جيد , يكفي للامساك بذلك الشخص لفترة طويلة |
Naco'daki bu tipleri yakalamak için yardıma ihtiyacın var mı? | Open Subtitles | أتحتاج أي مساعدة ؟ للامساك بالمجرمين في ناغو |
Aslında bir tuzak. Evin etrafındaki kemirgenleri yakalamak için. | Open Subtitles | إنه فـخ الاقـفــاص نحن نستخدمه للامساك بالقوارض, اتعلم؟ |
Onlar, atlarının hızını ve dayanıklılığını yabani kısrakları yakalamak için kullanmalılar. | Open Subtitles | يجب عليهم أن يستخدموا سرعة الاحصنة وقدرة الاحتمال للامساك بالاناث |
Devasah meyve yarasalarını tuzağa düşürmeyi umuyorlar. Fakat dev bir yarasayı yakalamak dev bir tuzak gerektirir. | Open Subtitles | .يأملون في صيد خفافيش الفاكهة العِملاقة ولكن للامساك بخُفاش ٍ عِملاق .هم بِحاجة الى شبكة عِملاقة |
Eminim, beni yanlış bir şey yaparken yakalamak için kullanırlardı. | Open Subtitles | انا متأكدة ان والداي كان سيستخدمونها للامساك بي عندما افعل شيء سيء |
Onu yakalamak için tim göndermişlerdi. Öldü sanıyorduk. | Open Subtitles | أرسلوا فريقا ً للامساك به . كنا نظن أنه قد مات. |
Gabbar yakalamak için büyük bir plan yaptım. | Open Subtitles | انظروا , لقد فكرت فى خطه عظيمه للامساك بجبار |
Bak, sosis, senin beni yakalamak için tam gaz buraya gelmiş olman gerçeğinin keyfini çıkarıyorum. | Open Subtitles | انظري ياسجق، انا متلذذ بحقيقة انك استجمعت القوة للامساك بي |
Kötü adamları yakalamak için camınızı kırdım. | Open Subtitles | كسرت نافذتك للامساك بالرجال السيئين |
Yakalanması çok zor olan ve ancak bir kartalın yakalama şansı bulabileceği bir Moğol tilkisinin peşindeler. | Open Subtitles | هم على إثر ثعلب منغولي حيوان ٌ مُراوغ ٌ جدا ً, والنسرمن لديه الفُرصة فقط للامساك به |
Bay Hiç Kimse dedi ki Dom'u yakalama konusunda bir şansımız varsa inanılmaz hızlı olmamız gerekiyormuş. | Open Subtitles | الآن , السيد نوبودي قال إذا كان لدينا فرصة للامساك بدوم علينا ان نكون سريعين جدا |