Bunu yapmazsan Interpol'e Kraliyet polisin beceremeyeceğini söylerim. | Open Subtitles | حسناً، أعرف ما عليّ فعله سوف أقول لا للانتربول لا احد في شرطه هونج كونج الملكيه |
Gerçekten Interpol için çalışmadığımızı biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت تعرف أننا لسنا حقا نعمل للانتربول ، أليس كذلك؟ |
II. Dünya Savaşı sırasında Interpol'ün Nazi'ler için çalıştığını da unutmayalım. | Open Subtitles | إلا إذا نسينا ركض النازيين للانتربول خلال الحرب العالمية الثانية. |
Kuzey Kore, İran ve Irak'a biyolojik silah sattığı için Interpol tarafından aranıyor. | Open Subtitles | مطلوب للانتربول لسرقته تقنية اسلحة بيولوجية الى كوريا الشمالية وايران والعراق |
Şu an Interpol her yerde bizi arıyor. Kore'den çıkmak çok güç olacak. Bangkok'a nasıl gideceğiz? | Open Subtitles | نحن الآن على قائمة المطلوبين للانتربول فكيف لنا أن نسافر من كوريا إلى بانكوك؟ |
Interpol'e göre, kontrol doğu bölgesinde yapılıyor. | Open Subtitles | وفقاً للانتربول ، لقد حصل الاختراق من المنطقة الشرقية |
Ben, İnterpol'e de rapor verdim. | Open Subtitles | لقد كتبت تقريراً بكل شيء للانتربول |
Ben, İnterpol'e de rapor verdim. | Open Subtitles | لقد كتبت تقريراً بكل شيء للانتربول |
"Adım Frederic Bourdin, İnterpol tarafından aranıyorum." dedi. | Open Subtitles | "لقد قال : انا "فريدريك بوردين" انا مطلوب للانتربول *الانتربول : الشرطة الدولية* |
O da, uzun süren İnterpol araştırmasından sonra Uluslararası Adalet Mahkemesine çağrıldı. | Open Subtitles | (أمرت بتنفيذها (محكمة العدل الدولية بعد تحقيق طويل للانتربول. |
Ama Interpol ile de çalışıyorum. | Open Subtitles | لكنني اعمل للانتربول أيضًا |