Bazı zenci liderler, beyaz adam'a her şey yolunda diyor, her şey kontrol altında. | Open Subtitles | .. هؤلاء القادة الزنوج يقولون للبيض ،كل شيء على ما يرام كل شيء تحت سيطرتنا |
Bazı zenci liderler, beyaz adam'a her şey yolunda diyor her şey kontrol altında. | Open Subtitles | .. هؤلاء القادة الزنوج يقولون للبيض ،كل شيء على ما يرام كل شيء تحت سيطرتنا |
Bahse girerim memleketteki en büyük yumurta sözleşmesini bizimle yapacak. | Open Subtitles | أراهنك أنه سيمنحنا أكبر توكيل للبيض في البلد |
Oradaki halk, siyah bir kız beyazların okuluna gidemez demişti. | Open Subtitles | قال الناس هناك أنه لا يمكن لفتاة سوداء أن تدخل مدرسة للبيض |
Batı yakasında yaşayan beyazlar için mezarlıktan önceki son durak. | Open Subtitles | المكان الأخير قبل المقبرة للبيض من الجانب الغربي.. |
- Alex Joseph gibi adamlar, Kellogg ve Kirk gibi beyazlara satmaya başlayınca bundan hoşlanmadılar. | Open Subtitles | رجل مثل أليكس جوزيف بدأ ببيعها للبيض إنهم لا يحبون ذلك |
Üzüntü beyaz insanlari çin, bayan. | Open Subtitles | منغعلة؟ الانفعال للبيض يا سيدة أنا غاضبة |
Yarım saat sonra dişi, yumurtası için uygun bir yer buluyor ve bir tüpü andıran beyaz yumurtlama borusunu aşağı indiriyor. | Open Subtitles | ,بعد نصف ساعة تخفض أنبوبها الابيض الخاص بأخراج البيض .تبحث عن المكان المناسب للبيض |
Bir siyahi öğrencinin beyaz bir üniversitede eğitim alması neredeyse imkansızdır. | Open Subtitles | المستحيل للزنجي أن يتلقى تعليم جيد في جامعة للبيض |
Dedektif, eğer bir beyaz mahallesinde olsaydık benimle bu şekilde konuşmazdınız. | Open Subtitles | لم تكن لتتحدث لي هكذا لو أننا في حي للبيض |
Lütfen ama, sen tanıdığım en beyaz kadınsın. | Open Subtitles | رجاءًا ،إنّكِ أكثر امرأةٍ عنصريّة للبيض قد قابلتُها. |
Bu Leonard Vole. Üstünü arasanız iyi olur. Çünkü yumurta çırpıcı silahı olabilir. | Open Subtitles | هذا ليونارد فول ، ينبغى عليك تفتيشه ربما يكون مسلحا بمضرب للبيض |
yumurta meselesini ne kadar ciddiye aldığınızı fark ettiniz mi? | Open Subtitles | الملاحظة , كيف بجدية تأخذ هذا الشئ للبيض ؟ |
"yumurta severim" derkenki gibi söylediğimi düşünüyordur. | Open Subtitles | لعله حسبني أقول ذلك كما أعبّر عن حبي للبيض |
Burası beyazların yeri gibi. 1947'den beri kaç tane Asyalı kaçırıldı biliyor musun? | Open Subtitles | هذه الأرض للبيض فقط هل تعرفون كم عدد الآسيوين المخطوفين منذ 1947 |
- beyazların adalet sistemine bulaşmak istemeyen birinin... | Open Subtitles | و لكنه لا يريد ان يجر إلى النظام القضائي للبيض |
Groton, New York'un Westchester ilçesinde çoğunlukla varlıklı beyazların yaşadığı şehirden uzak bir yerleşim yeri. | Open Subtitles | ضاحية راقية غالبا للبيض من مدينة نيويورك تابعة لمقاطعة ويستشيستر |
"beyazlar 'zenci' diyebilir mi? | Open Subtitles | دائماً يتبعها السؤال هل يمكن للبيض قول زنجي ؟ |
Yani aynı soru hala geçerli, beyazlar "zenci" diyebilir mi? | Open Subtitles | لذا يبقى السؤال هل يمكن للبيض قول زنجي ؟ |
Ama aynı soru hala geçerli, beyazlar "zenci" diyebilir mi? | Open Subtitles | لكن يبقى السؤال هل يمكن للبيض قول زنجي ؟ |
Bu toprakları beyazlara satarak cebinize doğrudan doğruya beş buçuk milyon dolar para girecek. | Open Subtitles | خمس مليون و نصف تذهب الي جيبك االخاص عندما تباع هذه الاراضي للبيض |
Son 6 ayda sadece beyazlara hapis cezası vermiş. | Open Subtitles | ..لقد حكم للبيض بذهاب إلى السجن خلال الشهور الستة الماضية |
Cidden buraya gelip onun yumurtaları hakkında iltifat edebileceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد أنه بإمكانك المجيء إلى هنا و التحدث عن طريقة إعدادها للبيض... |
Şurada yumurtalara yer açalım. Yumurtalar geliyor. | Open Subtitles | ابعد هذه الأشياء عن الطريق لنفسح مكانا للبيض |