ويكيبيديا

    "للتأكّد" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Emin olmak için
        
    • Öğrenmenin
        
    • garantilemek
        
    • kontrol etmemle
        
    Kimseye bulaşmadığından Emin olmak için, tüm GD çalışanlarına test yaptırtacağım. Open Subtitles أطلب إختبارات على عاملي غلوبال دايناميك للتأكّد لا أحد اخر مصاب
    Belli ki birileri tanınmayacağından Emin olmak için her yola başvurmuş. Open Subtitles حسناً، من الجليّ أنّ شخصاً تكبّد عناءً كبيراً للتأكّد أنّ تختفي.
    Oğlumuzun güvende olduğundan Emin olmak için elimizden geleni yapacağız. Open Subtitles سنفعل كل ما بوسعنا للتأكّد من أنّ ابننا في أمان.
    Öğrenmenin tek yolu var. Open Subtitles ثمّة سبيل وحيدة للتأكّد
    Belki de kimsenin o kutudan ne aldıklarını bilmesini istemiyorlardır C-4 de kimsenin bilmemesini garantilemek içindir. Open Subtitles ربّما لا يُريدون أن يعرف أيّ شخص ما سرقوه من ذلك الصندوق، وتلك المُتفجّرات للتأكّد ألاّ يعرف أحداً أبداً.
    Burayı kontrol etmemle kafası rahat edecekse, ederim öyleyse! Open Subtitles وإن كان مجيئي إلى هنا للتأكّد يساعدها لتريح بالها، فليكن، صحيح؟
    Hiçbir şeyin dışarı çıkmayacağına Emin olmak için çadırın her yanını kapamalıyız. Open Subtitles نحتاج لقفل تلك الخيمة للتأكّد ان لا شيء يمكنه للخروج
    Ama Emin olmak için küvetten örnek alıp test etmem gerek. Open Subtitles ولكن سأضطر لإفراغ الحوض وإجراء بعض الإختبارات للتأكّد.
    Gerçek olduklarından Emin olmak için karbon yöntemi ile yaş belirlememi istemişti. Open Subtitles طلب مني تحديد العُمر العضوي للمومياء للتأكّد أنّها كانت حقيقيّة.
    Birisi, bulunmayacağından Emin olmak için elinden geleni yapmış. Open Subtitles كان هناك شخص يقوم بأفضل ما يُمكنه للتأكّد من عدم العثور عليها.
    Ama Emin olmak için tüm yol boyunca ölüme meydan okudum. Open Subtitles لكنّي أغريتُ القدر طوال طريق عودتي للمنزل للتأكّد فحسب.
    Tabii istediği seviyeye geldiğinden Emin olmak için seninle görüşmek isteyecektir, sakıncası yoksa yani. Open Subtitles سيودّ التحدّث معك أوّلاً، للتأكّد أنّك بالمُستوى المطلوب، إذا لمْ تكن تُمانع.
    Bunun ortaya çıkmasıyla hayatının mahvolacağını biliyordu. Bu yüzden ben de kasetin asla gün yüzüne çıkmayacağından Emin olmak için bu işe girdim. Open Subtitles لقد عرفت أنّه لو انتشر، فإنّه سيُدمّر حياتها، لذا قبلتُ بهذه الوظيفة للتأكّد أن لا ينتشر ذلك الشريط.
    O halde Emin olmak için, dedektiflerimizden birinin sizinle evinize gelip kontrol etmesinde sakınca görmezsiniz. Open Subtitles حسناً، إذن أفترض أنّكما لن تُمانعا لو أرسلتُ أحد مُحققينا للمنزل معكما للنظر إليها؟ للتأكّد فحسب.
    Unuttuğum bir şey olmadığından Emin olmak için kontrol etmeyecek misin? Open Subtitles أعطني الصندوق فحسب مهلا، ألا تودّين أن تطّلعِي عليها ؟ للتأكّد أنّني لم أنسى شيئاً
    - Öğrenmenin tek bir yolu var. Open Subtitles -ثمّة طريقةٌ واحدة للتأكّد
    Öğrenmenin tek yolu var. Open Subtitles -ثمّة طريقة واحدة للتأكّد .
    O zaman, katilimizin hedefi Tyler Faris'ti ve kostüm giyerek ya taninmamayi garantilemek istedi ya da taninarak, cinayet suçunu Yalniz intikam'a yüklemek istedi. Open Subtitles ذلك يعني أنّه إستهدف (تايلر)، وارتدى الزي، إمّا للتأكّد أن لا يتعرّف عليه أحد... أو للتأكّد أن يتمّ التعرّف عليه وتوريط "المُنتقم الوحيد" بجريمة القتل.
    O zaman, katilimizin hedefi Tyler Faris'ti ve kostüm giyerek ya tanınmamayı garantilemek istedi ya da tanınarak, cinayet suçunu Yalnız İntikam'a yüklemek istedi. Open Subtitles ذلك يعني أنّه إستهدف (تايلر)، وارتدى الزي، إمّا للتأكّد أن لا يتعرّف عليه أحد... أو للتأكّد أن يتمّ التعرّف عليه وتوريط "المُنتقم الوحيد" بجريمة القتل.
    Burayı kontrol etmemle kafası rahat edecekse, ederim öyleyse! Open Subtitles وإن كان مجيئي إلى هنا للتأكّد يساعدها لتريح بالها، فليكن، صحيح؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد