antika dükkanı ya da aptal yemek pişirme dersleri hakkında başımın etini yiyen kimse kalmadı. | Open Subtitles | لا احد يثرثر فى اذنىّ عن معرض للتحف او عن صف للطبخ |
antika turnesi bu hafta sonu geliyor. | Open Subtitles | المعرض المتنقل للتحف سوف يأتي في نهاية الإسبوع |
Daha çok bir Orta Amerika antika merkezinin yüksek güvenlikli ek binası gibiydi. | Open Subtitles | كنت مثل الجناح المؤمن من المركز الأمريكي للتحف |
Demek sanat eserleri koleksiyonunuz var. Sırf ceset topladığınızı sanmıştım. | Open Subtitles | لم أدرك انك جامع للتحف أعتقدت أنك تجمع الجثث فقط |
antikacı Dükkanına tekrar girilmiş. | Open Subtitles | محل جراي للتحف تعرض للسرقة ثانية |
Yani altı üstü hafta sonu biraz antika ile uğraştın. | Open Subtitles | إذا لقد قمت بقليل من التسوق للتحف القديمة في عطلة الأسوع |
- şehirde küçük bir antika dükkanımız var. | Open Subtitles | نتشارك في متجر صغير للتحف العتيقة في المدينة |
- Şehirde küçük bir antika dükkanımız var. | Open Subtitles | ومن هو آيب؟ نتشارك في متجر صغير للتحف العتيقة في المدينة |
ROY BESİNGER VE RUDY KEPPLER, Cape Cod'a taşınıp, antika dükkanı açtılar. | Open Subtitles | "(انتقل (روي بنسينر)، (رودي كيبلير) إلى (كاب كود" "وافتتحا محلاً للتحف القديمة" |
Görünen o ki, Renner antika satıcısı olmasını birçok silah satışlarında bir avantaj olarak kullandı. | Open Subtitles | مما يظهر أن " رانير " يستخدم تجارته للتحف كغطاء للسمسرة في صفقات السلاح الكبرى |
Evet, çok güzeldi. antika Tanıtım Turu sunucusu falan mı oldun başıma? | Open Subtitles | مَن أنت، مقدّم "الحملة الترويجيّة للتحف"؟ |
Ama unutmayın, siz antika seven bir insansınız. | Open Subtitles | ولكن تذكر قدر حبّك للتحف الأثرية |
Bir antika dükkanı olduğu söyleniyor. | Open Subtitles | حسنًا, مكتوبٌ هنا أنه كان متجر للتحف |
Buckland antika veri tabanından. | Open Subtitles | في قاعدة بيانات ( باكلاند ) للتحف الأثرية |
Grandview'da bir antika mağazam var, ve her nasılsa Jason'ın mobilyaları elime geçti. | Open Subtitles | لدي مخزن للتحف و الأثريات (و بطريقةٍ ما وصلني اثاث (جيسون |
Ve bir antika dükkanım var | Open Subtitles | وأملك متجر للتحف |
Son birkaç senedir kara borsa sanat eseri satışı birçok radikal örgütün sermayesi olarak kullanılıyor. | Open Subtitles | بيع للتحف في السوق السوداء يُستعمل في تمويل العديد مِن المُنظمات الراديكالية في السنوات القليلة الماضية |
Antikaları ve sanat eserlerini ben gittikten sonra yavaş yavaş sat. | Open Subtitles | و بالنسبة للتحف الفنية و الانتيكات تخلص منها ببطأ بعد أن أعود |
Dünyaca ünlü sanat eserlerinin satışa çıkarıldığı müzayedede Charles Bonnet 'in özel koleksiyonundan olan Cézanne tablosu 515,000 $'la en yüksek fiyata satılan tablo oldu. | Open Subtitles | فى مزاد للتحف النادرة اعلى مبلغ دفع " كان للوحة "سيزانا "من المجموعة الخاصة ب "تشارلز بونيت |
Howard jimnastik salonunu satıyor ama yerine birlikte Chelsea'de bir antikacı dükkanı açacağız. | Open Subtitles | ولكننا سنفتتح معرضاً للتحف في تشيلسي |
Evet ya da birçok eski şey olan antikacı. | Open Subtitles | ... أجل, أو أنت تعلم متجر للتحف مليئٌ بالأشياء القديمة |
3. Cadde'deki bir antikacı dükkânı. | Open Subtitles | فى محل للتحف فى الجادة الثالثة , |