Bilet parasını tamamlamak için paket kâğıdı satıyoruz. | Open Subtitles | نقوم ببيع الورق المغلف لنجمع المال للتذاكر |
Bilet bağlantını benden 6 yıldır gizliyor musun? | Open Subtitles | لقد كنت تقوم باخفاء صله للتذاكر منذ 6 سنوات؟ |
erkeklik yapma biri için Bilet var mi bir ihtiyaç? | Open Subtitles | هل يحتاج الرجل للتذاكر لإثبات رجولته؟ |
Hocam, her şey için çok teşekkür ederiz, nezaketiniz için biletler için, giysiler ve her şey için. Şeref duyduk bundan. | Open Subtitles | دكتور , شكرا جزيلا لكلّ شيء، لشفقتك للتذاكر ، الملابس ، لكلّ شيء |
Tamam, biletler için Taş, Kağıt, Makas yapalım. | Open Subtitles | حسنا. موسيقى.الأوراق.. مقص للتذاكر لنذهب الآن |
Kalıp konuşmayı çok isterdim yalnız bir an önce gidip Frasier'la kendime Japon netsuki sergisi için Bilet almam lâzım. | Open Subtitles | أود التحاور معك لكنني ذاهب للتذاكر -لأجل المعرض الياباني للحرفيات -ستحب ذلك |
"Temel İçgüdü 2" filmine Bilet almak için kare tuşunda basın. | Open Subtitles | "للتذاكر لـ"غريزة أساسية 2 اضغط على المربع |
Cheerios Bilet sattırıyor. | Open Subtitles | نادي المشجعات يجلب البيع للتذاكر |
Bilet alacak 5 kuruşunuz yok ama bize gülüyorsunuz. | Open Subtitles | لا تملكان 3 يورو للتذاكر وتضحكان علينا؟ |
Bilet için de paramız var. | Open Subtitles | ومعنا المال اللازم للتذاكر أيضاً |
Ben Bilet parasını unuttum. | Open Subtitles | أنسى للحصول على المال للتذاكر. |
Dinle, şu Bilet konusunda. | Open Subtitles | اسمعي ،بالنسبة للتذاكر |
Bilet yok, kayıt yok. | Open Subtitles | لا حاجة للتذاكر أو السجلات |
La Reina Sineması'nda çalışırken Bay Jenkins'e Bilet kesici olabilir miyim diye sormuştum. | Open Subtitles | عندما كنت أعمل بّواباً ..." في مسرح " لا رينا ( سألت سّيد ( جينكنز ...إذا كان بإمكاني أن أكون قاطع للتذاكر |
Evet, Sunshine'in twitter takipçilerinin gelip, Bilet almalarına ihtiyacımız var yoksa bağış konseri vermenin hiçbir manası kalmaz. Öyle olsun. Mercedes, senin sıranın cazibesi oldukça düşük olan ortalarda bir yere çekilmesine itirazın yok, değil mi? | Open Subtitles | نعم, نحتاج متابعي (صن شاين) على التويتر ليأتوا ويدفعوا للتذاكر أو لا فائدة من إقامة حفل على الإطلاق لا بأس, (مرسيدس) أنتِ راضية أن يتم ركلكِ |
Güle güle demek ve biletler için teşekkür etmek istemiştim. | Open Subtitles | أنا فقط أردتُ القول مع السلامة وشكراً للتذاكر |
Bedava biletler için tekrar teşekkürler, Jennifer. | Open Subtitles | شكراً مجدداً للتذاكر المجانية يا جينيفر |
200 biletler için, 3 limuzin için. | Open Subtitles | 200 دو لار للتذاكر 300 لسيارة الليموزين |
Bitirdiğimde insanlar biletler için yalvaracak. | Open Subtitles | عندما انتهي, الناس سوف تقتل للتذاكر. |
biletler için fiş almadınız. | Open Subtitles | أنت ليس لك إيصال للتذاكر |
Bunu duyduğuma sevindim, Charlie. biletler için de teşekkür ederim. | Open Subtitles | سررت بسماع ذلك (تشارلي) شكراً للتذاكر |