Ve bilmelisiniz ki, kışın -20 derecede kayağa gidebiliyoruz. | TED | و يجب أن تعلم أنه بأمكاننا الذهاب للتزلّج في 20 درجة مئوية تحت الصفر شتاءً. |
Noel'de görüşüyoruz. Whistler'e kayağa gidiyoruz. | Open Subtitles | (سنذهب للتزلّج في (ويسلر في عيد الميلاد |
Bu, "paten fikri"yle düşünmediğin için böyle. | Open Subtitles | ذلك لأنّك لست تهيأ عقلك للتزلّج. |
Her gün göle paten kaymaya gidiyorum. | Open Subtitles | {\fnArabic Typesetting}.أذهب للتزلّج لدى البحيرة كلّ يومٍ |
Evet, belki bir daha ki sefere kaymaya gideriz, sen olmadan gösteriş budalası. | Open Subtitles | أجل، حسناً، ربّما عندما نذهب للتزلّج في المرّة القادمة، فإنّك لن تُحاول التباهي. |
Oh, ve şuradaki, onun kız arkadaşı çocuğu bu haftasonu kaymaya götürecekmiş. | Open Subtitles | آه، أجل... وحبيبة ذاك ستصطحبه للتزلّج في نهاية هذا الأسبوع |
Kayak yapmaya gitmek istemediğim için hafta sonu buradayım. | Open Subtitles | سأقضي عطلة الاسبوع هنا لأني لمْ أُرِد الذهاب للتزلّج. |
Kayak yapmaya, gidelim. | Open Subtitles | دعنا نذهب للتزلّج.. |
Katie. kayağa geleceğine söz vermedin. | Open Subtitles | (كايتي)، لم تعديني بمرافقتنا للتزلّج. |
Vücudunuz ise "kayağa gidiyoruz!" falan oluyor. | Open Subtitles | " بينما جسدك " سنذهب للتزلّج |
Sınav bitince paten sürmeye gidelim. | Open Subtitles | لنذهب للتزلّج بعد أن تُنهي امتحاناتُكِ. |
Bu akşam bir sonraki patencimiz Boston, Massachusetts'teki Boston paten Kulübü'nü temsil eden Lexi Winston. | Open Subtitles | المتزلجة التالية هذا المساء تمثّل نادي (بوسطن) للتزلّج ب(وسطن)، (ماسوشوستس)، (ليكسي وينستن) |
Beni paten yapmaya götürdü. | Open Subtitles | ذهبنا للتزلّج معاً |
Sadece bir yabancı aracım olmadığını bildiğinde beni Kayak yapmaya davet eder! | Open Subtitles | أتعلمين يا (سوزي)، غريبة فقط هي من تدعوني للتزلّج... على حين تعلم أنّي لا أملك سيّارة. |