- Cinayet silahı tırmanma baltası bence. | Open Subtitles | اعتقد بان سلاح الجريمة هو فأس للتسلق ما رأيكم بهذا |
Böyle bir coğrafyada seyahat edebilmek için çok iyi tırmanma becerileri gerekir. | Open Subtitles | على هذه المنحدرات يتطلب التنقل مواهب خاصة للتسلق |
Piramidin tepesindeki alıcı odasına gidiyoruz, ...tırmanmaya hazırsındır umarım. | Open Subtitles | سنذهب إلى غرفة الاستقبال في أعلى الهرم أتمنى أن تكون مستعدا للتسلق |
tırmanmaya bu hafta sonu kim geliyor? | Open Subtitles | من سيأتي للتسلق في عطلة نهاية هذا الأسبوع؟ |
tırmanmak için iyi bir hava değil, bu yüzden dağcılar bekleyip rüzgarın dinmesini umuyorlar. | TED | ولم يكن الطقس مناسباً للتسلق لذا إنتظر المتسلقون آملين أن تتوقف الرياح عن الهبوب |
İkinizin aletsiz tırmanış için Mariner Valley'ye gittiğinizi anlatırdı. | Open Subtitles | اخبرني كيف ان كلاكما إعتدتم الذهاب سوياً للتسلق في وادي مارينر |
Renan'ın tırmanışa gitmesine karşıydım. | Open Subtitles | أنا كنت أعترض علي عودته للتسلق |
Sanırım ben biraz tırmanacağım. | Open Subtitles | سأذهب للتسلق قليلاَ |
tırmanma duvarı ve film gecesi bile var. | Open Subtitles | و لديهم جدران للتسلق و حتى عروض سينمائية ليلية |
- tırmanma baltası ile öldürüldü. | Open Subtitles | لقد قتلت بواسطة فأس للتسلق اجلس |
Aynı zamanda arka tarafta tırmanma duvarı kısmı da olur ama burada sanki-- 75. | Open Subtitles | هناك أيضا جدار للتسلق في الجزء الخلفي هنا، هذا ليس... |
Baksana, tırmanma duvarı koymuşlar. | Open Subtitles | إنظر إلى هذا لديهم جدار الحجار للتسلق |
Ekipmanları donanmaya başlayıp, tırmanmaya hazırlanırken bazı fikir ayrılıkları olduğu belliydi. | Open Subtitles | عندما بدأنا نعد المعدات ونتجهز للتسلق كان هناك بعض الإرتباك من رينان لم يتوقع أننا سنكمل |
Salt Lake'de çalışıyordum, tırmanmaya gitmiştik. | Open Subtitles | ماجز توفي في دينالي كان يرشد زبون كنت أعمل في بحيرة بعدها ذهبت للتسلق |
Sence kör oğlumu tırmanmaya götürdüğüm için... ..kötü bir baba mıyım? | Open Subtitles | امضي هناك هل تعتقدين أنني والد سيئ لأخذي إبني الأعمى للتسلق ؟ |
David Bridges, Alex ve ben yukarı çıkıp, tırmanmak için hazırlanıyorduk tahminen sabah 7:30, 8:00 civarı bu noktaya vardık. | Open Subtitles | دايفيد بريدجز وأنا وكونرد إستعددنا للتسلق ووصلنا إلي هنا قرابة ال 7 أو الثامنة صباحا |
Dağlara tırmanmak istiyor ama diğer yandan, "Şansımı çok mu zorluyorum? | Open Subtitles | إنه يحتاج الجبال للتسلق لكن "إنه يبدو مثل " هل اخدت فرص كثيرة ؟ |
Kasaya tırmanmak için kullanmışlar. | Open Subtitles | لقد أستخدموه للتسلق للخزنة |
35 yıldır tırmanış rehberiyim, ters duvarlarda ve buna benzer yerlerde çalıştım, öğrendiğim en önemli şey ise, bazıları sürekli barfiks çekmeye çalışırlar. | TED | في ال 35 سنة التي كنت مرشداً للتسلق ودرّست في الحوائط الداخلية، وأشياء من هذا القبيل، الشئ الأكثر أهمية الذي تعلمته كان، يحاول الأشخاص دائماً السحب الى أعلى. |
- Silah Hanks'in tırmanış baltasıydı. | Open Subtitles | لقد كان السلاح هو فأس يستخدم للتسلق |
Bir gün sen, ben... ve Sarah hep birlikte tırmanışa gideceğiz. | Open Subtitles | و في يَوم ماَ، أنت وأنا و طفلتنا الصغيرة (سارة) سَوف نَذهب للتسلق معاً |
Sanırım ben biraz tırmanacağım. | Open Subtitles | سأذهب للتسلق قليلاَ |