Ve ülkemdeki ilk grafik Tasarım ve yeni medya üniversitesini kurdum. | TED | قمت بتأسيس أول كلية للتصميم الجرافيكي و الإعلام الجديد في البلاد. |
Duvarlar inşa eden bir dünyada, Tasarım, biçimsel olarak tam tersini ifade etmelidir. | TED | وفي عالم يضع جدرانًا، لا بد للتصميم أن يعبر في شكله على العكس، |
Aynı zamanda bu hikaye, devlet okullarının ve kırsal kesimdeki halkın her ikisinin de geliştirimesi için "Tasarım"ın ne yapabileceğinin hikayesidir. | TED | انها قصة عن التعليم الحكومي و عن المجتمعات الريفية وعن ما يمكن للتصميم فعله ليحسن كلاهما. |
Başlamamız, ürünü Dizayn ve inşa etmemiz için önden 2 milyon dolar alıyoruz. | Open Subtitles | صحيح؟ لقد أخذنا 2 مليون دولار مقدماً للبدء بالعمل , للتصميم و البناء |
Bütün biyolojik Tasarım teorilerinin önündeki en önemli sorun yaşayan varlıkların istatistiksel açıdan neredeyse olanaksız olmalarıdır. | TED | الآن، العائق الذي يواجه أية نظرية للتصميم الاحيائي شرح الكم الاحصائي الهائل والغير محتمل للكائنات الحية. |
Bütünleştirici Tasarım sanayideki enerji tasarrufunu artırabilir. | TED | و يمكن للتصميم المتكامل أيضاً أن يزيد مدخرات الطاقة في مجال الصناعة. |
Nihayet, Rhode İsland Tasarım Okuluna gitmeye hak kazandım. | TED | حسناً، في النهاية ذهبت إلى مدرسة رود أيلاند للتصميم |
Bence iyi tasarımın ilk ilkesi gerçekten oldukça basit: herkesin menfaatini gözetecek bir Tasarım anlayışıyla işe koyulmalıyız. | TED | وأؤمن أن المبدأ الأول للتصميم الجيد هو بالفعل في غاية البساطة: علينا أن نبدأ بالالتزام بالتصميم لمصلحة الجميع. |
Sonra şehirde bir Tasarım konferansı verileceğini öğreniyorum ve bütün oteller satılıyor. | TED | علمت آنذاك، بوجود مؤتمر للتصميم في البلدة قريباً وبأنّه لم يبقَ غرف شاغرة في الفنادق. |
İnşaat süreci hala bir Tasarım süreci ve bir kutlama anı, farklı el, gönül, akılların son bir dans sergilemek için bir araya geldikleri. | TED | ووقت البناء لا يزال وقتاً للتصميم وللاحتفال حيث تجتمع الأيادي والقلوب والعقول المختلفة لتؤدي الرقصة الأخيرة. |
Ben tasarımla uğraşıyorum. Mimari ve Tasarım küratörüyüm; şu an Modern Sanat Müzesi' ndeyim. | TED | أنا أعمل بالتصميم، وأنا أمينة بمعارض للتصميم و الفن المعماري في متحف للفن الحديث |
çağdaş tasarımın bence zihin açıcı, gelecek vaadeden bir başka yönü, ki bu gerçekten tasarımın geleceği olacak, toplu Tasarım fikri. | TED | جانب آخر للتصميم المعاصر أعتقد أنه يوسع الفكر، واعد وسيصبح مستقبل التصميم وهي فكرة تصميم جماعي |
Ve Tasarım stüdyoları yönetiyorsak, tasarımcıları nasıl bu farklı deneyimlere geçirebileceğimizi anlamamız gerekir. | TED | وإن كنا ندير إستوديوهات للتصميم فيجب علينا أن نعرف كيف يمكننا أن ننقل المصممين عبر هذه التجارب المختلفة؟ |
Ama ben Tasarımı Amsterdam gibi bir yerde aramaya başladım ve fark ettim ki, tasarımın birinci misyonu sosyal bir amaca hizmet etmek. Ve bu sebeple ben de bu bisiklete bir Tasarım bisikleti olarak bakmıyorum, | TED | لكنني ابتدأت البحث عن تصميم في مكان كأمستردام وأدركت، تعلمون، العمل الأول للتصميم أن تعد هدف اجتماعي |
Güven ve sevgi ile ilgili söyleyecek çok şey var, eğer bu iki kelimenin Tasarım için aynı anlama geldiğini biliyorsanız. | TED | هنالك الكثير الذي يمكن أن يقال عن الثقة و الحب, إن علمت أن تلك الكلمتين مرادفتين للتصميم. |
Teşvik, cemiyetlerle beraber fikirler geliştirmek ve açık kaynaklı Tasarım yarışmaları düzenleyen NGO'lar. | TED | التشجيع وتطوير الأفكار مع المجتمعات والمنظمات الّا حكومية للقيام بمسابقات للتصميم المفتوح. |
Tasarım ve mimari için, yani bizim için de bir yer olduğunu düşünüyorum, tıpkı bu gezegenler arası yapılan projede olduğu gibi. | TED | إنني أشعر حقًا أن هناك حيز للتصميم والهندسة المعمارية في مشاريع مثل الاستيطان الكوكبي. |
Demek istediğim şu ki bütün bunlar iyi haberler. Çünkü tahmin edilebilir bir şey bana göre Dizayn da edilebilir. | TED | ولكن النقطة هى، هذه كلها أخبار جيدة. لأن عندما يكون هناك شئ متوقع، إنه ما أسميه قابل للتصميم. |
Plutonyum toplayıp, füzyon motorlarını Dizayn Ve test edip yıldız saVaş gemisi filomuzu yapmak için iki günümüz Var. | Open Subtitles | هذا يعطينا حوالي يومان لجمع البلوتونيوم للتصميم واختبار محركات الإنشطار وبناء أسطولنا من السفن الحربية |
Kötü dizaynın etkileri, hiçbir yerde daha fazla kalp kırıcı değildir veya iyi bir Dizayn fırsatı daha zorlayacı, maddelerin fiziksel olarak işlemden geçtiği, hayatın sonuna kıyasla. | TED | لامجال لتأثيرات التصميم السيء أن تكون أكثر مأساوية أو الفرصة للتصميم الجيد أن تكون أكثر إلزاماً من نهاية الحياة حيث الأشياء جداً مرشحة ومركزة |
tasarımına baksana. | Open Subtitles | انظرا للتصميم على تلك القبّعة. |