Nansen Uluslararası Mülteciler Ofisi, bu uygulanabilir stratejiyi tanımasıyla Nobel Barış Ödülü'nü aldı. | TED | والمكتب الدولي للاجئين حصل على جائزة نوبل للسلام تقديراً لهذ الاسترتيجية القابلة للتطبيق. |
Güzel, Çünkü senin bu düşüncelerin senin ofisin için tamamen uygulanabilir. | Open Subtitles | جيد, لأن فكرة ان توجد في مكتب كهذا قابلة للتطبيق تماما |
Bunlar varlığı sürdürülebilir, ölçeklenebilir ve finansal açıdan uygulanabilir çözümler. | TED | هذه الحلول قابلة للتطبيق وقابلة للتطوير وذات جدوى مالية. |
İnsan kaçakçılarının ortalıkta dolanmasına ağlayıp sızlıyoruz, ama bunu Avrupa'ya sığınmak için tek geçerli yol kılıyoruz. | TED | نحن نأسف لوجود مهربين للبشر ، ولكنا جعلناها الطريق الوحيد القابل للتطبيق لطلب اللجوء في أوروبا. |
Hayalet uzuvlarla ilgili ileri araştırmalar, onları deneyimleyen bazı kişiler için geçerli değil. | TED | وأبحاث أكثر عن الأطراف الخيالية غير قابلة للتطبيق على هؤلاء الناس الذين مروا بهذه التجربة. |
Kuantum bilgisayar hâlâ laboratuvarlarda ve pratik uygulamaya geçmesi birkaç yıl daha sürecek. | TED | الحوسبة الكمية ما تزال قيد الاختبار، وسيستغرق الأمر بضع سنين قبل أن تكون جاهزةً للتطبيق. |
Düşüncelerini derhal uygulamaya geçir. | Open Subtitles | أقترح الآن أن نضع مقترحاتكم للتطبيق العملى حالا |
Bir başlık kesinlikle bu araştırmanın sonuçlarının genellikle uygulanabilir olduğunu iddia etmemelidir. | TED | لا يجب على العناوين أن تنشر نتائج هذا البحث والتي تكون في العادة قابلة للتطبيق. |
Vampiri kazığa sokma imtiyazı uygulanabilir olsaydı inan bana şu an burada oturuyor olmazdın. | Open Subtitles | إن كان غرس وتد في مصاص دماء من الأسرة الملكية خيار قابل للتطبيق صدّقني، لن تكون جالساً هنا |
Size olan ihtiyacımız ise kurula yapacağınız sunum kısmında geniş kapsamlı bir medya peketi ve uygulanabilir iş modelleri ile, tamam mı? | Open Subtitles | نحتاجكم أن تقدموا للمجلس بباقة شاملة إعلامية ونموذج عملي قابل للتطبيق حسناً؟ |
Eğer karenin mesela 24 kesme noktası olsaydı bu uygulanabilir olmazdı ama sadece 8 nokta ile birçok mantıklı seçim var. | TED | هذا لن يكون قابلاً للتطبيق لو كان للمربع، على سبيل المثال، 24 نقطة قطع، ولكن بثمانيةٍ فقط هناك العديد من الخياراتِ المعقولة، |
Doğru mu? Yani, neredeyse genelgeçer olarak, son teknolojinin daha ucuz maliyetli ve yerelde uygulanabilir bir versiyonunu bulmaya çalışarak daha iyi hale gelirsiniz. | TED | صحيح؟ لأنك أفضل حالاً ، تقريباً على مستوى الكون، بالنظر إلى نموذج منخفض التكلفة وقابل للتطبيق محلياً لآخر صيحات التكنلوجيا. |
Bir de anlayışın ve uygulanabilir gerçek hayatta nasıl yapılır'ların var. | Open Subtitles | ببصيرتك ومعرفتك القابلة للتطبيق |
Bu planı uygulanabilir kılmak ve Amerikalı ve Çinli mükelleflerin vergi yükünü hafifletmek için yatırımın önemli kısmını, petrol çıkarmak için gereken altyapıyı ve teknolojiyi şirketler temin edecek. | Open Subtitles | الآن، من أجل جعل هذه الخطة قابلة للتطبيق وتخفيف أي عبء الضريبي ... ...إلى الأمريكان والصينين دافعي الضرائب |
İspanya'yla yapılan 1 795 antlaşması geçerli değildir. | Open Subtitles | بأن معاهدتنا مع إسبانيا والتي كانت مرافعة الإدعاء عليها بشكلٍ رئيسي غير قابلة للتطبيق في هذه القضية |
Soru hala geçerli. Hayatta mı, ölü mü? | Open Subtitles | ولكن اعتقد ان السؤال لازال قابل للتطبيق هلى هي حية ام ماتت؟ |
Şapkasından aldığın saç teli geçerli bir numune gibi duruyor. | Open Subtitles | يبدو ان الشعر الذى اخذتة من قُبعتة كانت عينة قبلة للتطبيق |
Kodumuzu o uygulamaya yerleştirsek bile, insanlar konferans bittikten sonra uygulamayı silecektir. | Open Subtitles | حتى لو مررنا برنامجنا للتطبيق ومن ثم لجميع الأجهزة الناس سيحذفون التطبيق عندما ينتهي المعرض مباشرة |
"Örgüt" Bay Braun'a sabotaj düzenlettiğine göre planı uygulamaya koyuyoruz. | Open Subtitles | دارو! إذن تلك المنظمة يجب وضع خطة للتطبيق. |