Evet, burada olduğumu biliyor. O da şimdi muhtemelen bir striptiz kulübündedir, yani bir şaka olarak, aynı benim gibi. | TED | نعم، هي تعلم أني متواجد هنا. قد تكون هي نفسها داخل ناد للتعري الآن، على سبيل المزاح، تفعل نفس الشيء مثلي. |
Her striptiz kulübündeki, her genelevdeki, her... | Open Subtitles | أقصد أن كل ناد للتعري و كل ملهى كلها نفسها |
Alyanstaki baş harflerle, striptiz Kulübünde kullanıIan kredi kartlarını karşılaştırdım. | Open Subtitles | أعبر المرجعية نقش على خاتم الزواج ضد بطاقات الائتمان المستخدمة في ناد للتعري. |
En azından içki alemleri ve striptiz klüpleri değil. | Open Subtitles | على الأقل ليست حفلة شرب صاخبة او أندية للتعري |
Sanırım Dana'nın striptiz derslerinden bahsediyor, Doug. | Open Subtitles | أعتقد بأنها تتحدث عن صفوف دانا للتعري, دوغ |
striptiz kulübüne gideriz, birkaç hatun memesine bakarız, birkaç tek atarız, belki elmalı Martini takılırız. | Open Subtitles | ونذهب إلى نادٍ للتعري ونشاهد ثدييّ بعض النساء ونلتقي بعض اللكمات ربّما نشرب بعض المارتيني مع التفاح |
Arkadaşlarımı ve kız arkadaşımı yüzüstü bırakıp 30. yaş günümü bir striptiz klübünde geçirmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أقم بتجاهل أصدقائي وحبيبتي وأقضي عيد ميلادي الثلاثون في نادي للتعري |
Arkadaşlarımı ve kız arkadaşımı yüzüstü bırakıp 30. yaş günümü bir striptiz klübünde geçirmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أقم بتجاهل أصدقائي وحبيبتي وأقضي عيد ميلادي الثلاثون في نادي للتعري |
Seni götürdüğüm ilk striptiz kulübünü hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكر أول ملهى للتعري أصطحبتك إليه؟ أجل. |
The Beatles, The Beatles'tır çünkü bir Alman striptiz kulübünde 10.000 saat çalmışlardır, der. | Open Subtitles | إنه يقول : بأن فريق ـ البيتلز ـ أصبح بهذه الشهرة لأنه قام بلعب عشرة ألاف ساعة في نادٍ للتعري بألمانيا ؟ |
striptiz kulübünün otoparkındaydı. | Open Subtitles | بل كانت منطقة إيقاف السيارات في ملهى للتعري. |
Bizi sonunda bir striptiz kulübüne getirdiler ve buradaki striptizciler bornoz giymiş ağlıyorlar. | Open Subtitles | لقد قاموا اخيراً بأخذنا لملهى للتعري وجميع الراقصات يرتدين قمصاناً ويقمن بالبكاء |
Herif havaalanının yakınında bir striptiz klüpte büyük bir hesap ödedi şimdi. | Open Subtitles | لقد جمع الفتى فاتورة كبيرة في نادٍ للتعري بقرب المطار. |
Dünyanın ilk striptiz kulüplü aquaparkı. Zekanın ince dokunuşu. Pazarlama budur bebeğim. | Open Subtitles | أول حانه مائيه للتعري بالعالم تلك فكره عبقريه |
Sonradan öğrendim ki striptiz kulübün adıymış o. | Open Subtitles | و التي كما اكتشفت لاحقا كانت اسم ملهى للتعري |
Durun. "striptiz kulübüne gitmek iyi bir fikir mi sizce?" | Open Subtitles | هل تعتقدون أنه من الصائب الذهابُ إلى ناد ٍ للتعري ؟ |
Dünyanın en iyi sevgilisine sahibim ve psikopat gibi striptiz kulübüne geldim. | Open Subtitles | لدي الرجل الأفضل في العالم. وأنا هنا في نادي للتعري كالمعتوهة. |
Gittiğimiz striptiz klübü ya da üstsüzlerin mekanı aman işte her neyse orasıydı. | Open Subtitles | عبارة عن حانة للتعري أو كمكان لعري النصف العلوي أو أياً كان ما ذهبنا اليه |
Buradaki bütün striptiz kulüpleri, barlar ve fahişeler onun. | Open Subtitles | انه يملك كل ناد للتعري, الحانات القذره, كل فتاة عاهره. |
Onu alıp basit bir strip kulübüne çevirmene izin veremem. | Open Subtitles | لا يمكنني ان ادعك تأخذه بهذه البساطة وتحوله لنادي للتعري |
Saat üç buçukta bir striptizci barına girdi ve asla çıkmadı. | Open Subtitles | دخل نادي للتعري حوالي الساعة الـ 3: 30 و لم يخرج |